English
DISTILLING : English Turkish
n. damlatma
DISTINCT : English Turkish
adj. ayrı, farklı, başka; belirgin, açık, aşikâr
DISTINCTION : English Turkish
n. ayrım, ayırma, fark gözetme, fark, ayırt etme; açıklık; yükselme, rütbe, üstünlük; ün, şöhret
DISTINCTIVE : English Turkish
adj. ayırıcı, belirgin; özel, karakteristik, kendine özgü, özgün
DISTINCTIVE QUALITY : English Turkish
n. ayırıcı özellik, ayırt edici özellik, biricik özellik, eşsiz özellik
DISTINCTIVELY : English Turkish
adv. ayırıcı bir şekilde, ayırt edici bir şekilde, biricik bir şekilde, eşsiz bir şekilde
DISTINCTIVENESS : English Turkish
n. ayırt edici özellik; açıklık
DISTINCTLY : English Turkish
adv. farklı biçimde, ayırt ederek; belirgin biçimde, açıkça; kararlı bir şekilde
DISTINCTNESS : English Turkish
n. açıklık, fark, çeşitlilik
DISTINGUE : English Turkish
adj. üstün, sivrilmiş, kibar, nazik
DISTINGUISH : English Turkish
v. ayırt etmek, ayırmak, ayrım yapmak; seçmek; farketmek, anlamak; sivriltmek
DISTINGUISH BETWEEN RIGHT AND WRONG : English Turkish
doğru ile yanlışı ayırmak, doğru ile yanlış arasındaki farkı görmek, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek
DISTINGUISH ONESELF : English Turkish
sivrilmek, kendini sivriltmek
DISTINGUISHABILITY : English Turkish
n. ayırt edilebilirlik, ayrılabilirlik, fark edilebilirlik, farkına varılabilme durumu, seçilebilirlik
DISTINGUISHABLE : English Turkish
adj. görülebilir, ayırt edilebilir, farkedilebilir
DISTINGUISHABLENESS : English Turkish
n. ayırt edilebilme, ayrılabilme, fark edilebilme, farkına varılabilme, seçilebilme
DISTINGUISHABLY : English Turkish
adv. ayırt ederek, fark ederek, farkına vararak, seçerek, tanımlayarak
DISTINGUISHED : English Turkish
adj. seçkin, güzide; farkedilebilir, görülebilir; ünlü, tanınmış; sivrilmiş
DISTINGUISHED BETWEEN GOOD AND EVIL : English Turkish
iyi ile kötüyü ayırdı, iyi ile kötüyü arasındaki farkı gördü, neyin iyi neyin kötü olduğunu bildi
DISTINGUISHED CONDUCT MEDAL : English Turkish
üstün başarı madalyası, ayrıcalık madalyası, savaş alanında gösterilen kahramanca eylem nedeniyle Britanya ordusunda verilen bir madalya türü
DISTINGUISHED FLYING CROSS : English Turkish
üstün uçuş madalyası, savaşta uçuş ile gösterilen üstün kahramanlık nedeniyle verilen bir madalya (ABD ve Britanya ordusunda)
DISTINGUISHED SERVICE CROSS : English Turkish
savaş temayüz madalyası, savaş sırasında gösterilen üstün kahramanlık nedeniyle verilen bir madalya (ABD ve Britanya ordusunda)
DISTINGUISHED SERVICE MEDAL : English Turkish
üstün hizmet madalyası, askerî çarpışma sırasında gösterilen kahramanlık nedeniyle verilen bir madalya
DISTINGUISHED SERVICE ORDER : English Turkish
üstün hizmet madalyası, savaş sırasında gösterilen üstün kahramanlık nedeniyle verilen bir madalya (Britanya ordusunda)
DISTINGUISHER : English Turkish
n. ayıran, fark eden, farklılığı göre, seçen, farkına varan, tanıyan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani