Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DOTS AND DASHES : English Turkish

n. noktalar ve tireler, mors alfabesi işaretleri

DOTS PER INCH : English Turkish

inç başına nokta sayısı, tarayıcı ve yazıcılar gibi cihazlarda grafik çözünürlüğü ölçü birimi

DOTTED : English Turkish

adj. noktalı, benekli

DOTTED LINE : English Turkish

noktalı yer, imza yeri

DOTTED NOTE : English Turkish

n. noktalı nota, (Müzik) kendisinden sonra bir nokta gelen ve basit değerinden yarım uzunluk arttırılacağını gösteren nota

DOTTED THE I'S AND CROSSED THE T'S : English Turkish

çok dikkatli oldu, çok özenli oldu, çok titiz davrandı, mükemmeliyetçi davrandı, bir işin tam olarak doğru yapıldığından emin oldu

DOTTER : English Turkish

n. noktalayıcı, nokta koyan kimse veya şey; noktalar yapmak için kullanılan alet

DOTTEREL : English Turkish

n. kalinis, yağmurkuşu

DOTTING : English Turkish

adj. noktalama, noktalar yapma, noktalar koyma

DOTTLE : English Turkish

n. pipodaki tütün artığı

DOTTREL : English Turkish

n. kalinis, yağmurkuşu

DOTTY : English Turkish

adj. benekli, noktalı; sapık, kaçık; aptal

DOTY : English Turkish

adj. çürümüş, bozulmuş (ağaç); çürümeden etkilenmiş

DOUAI : English Turkish

n. Douai, kuzeybatı Fransa'da bir bölge; Fransa'da bir şehir

DOUAY : English Turkish

n. Douay, Douay İncili, 17 yüzyılda Roma Katolik kilisesi tarafından yapılan İncil'in İngilizce çevirisi

DOUAY BIBLE : English Turkish

Douay İncili,Roma Katolikleri tarafından kullanılan Latin Vulgata'dan İngilizceye çevrilen İncil

DOUAY VERSION : English Turkish

Douay Versiyonu, Roma Katolikleri tarafından kullanılan Latin Vulgata'dan çevrilen İncil'in İngilizce versiyonu

DOUBLE : English Turkish

n. iki kat; çift, kopya, benzer, duble, ikili bahis, dublör; koşar adım

DOUBLE : English Turkish

v. iki misli yapmak, iki yle çarpmak, ikiye katlamak, katlamak, dublörlüğünü yapmak; iki rolü birden oynamak; bükmek; iki katına çıkmak; katlanmak; eğilmek; yumruğunu sıkmak; ikili oynamak; iki enstrüman çalmak; koşar adım gitmek; ikinci işte çalışmak

DOUBLE : English Turkish

adj. çift; iki kat; ikili; çifte, iki kişilik, duble; iki yüzlü; iki anlamlı

DOUBLE : English Turkish

adv. iki kat, iki misli, ikişerli, ikili, çift, çifte

DOUBLE ACTING : English Turkish

adj. iki yönlü çalışan, çift taraflı işleyen

DOUBLE ACTION : English Turkish

iki yönlü çalışan, çift taraflı işleyen

DOUBLE AGENT : English Turkish

ikili çalışan casus, çift taraflı ajan

DOUBLE AMOUNT : English Turkish

n. iki katı, iki misli, iki katı miktarda