Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DOUBLE CONVENIENCES : English Turkish

çifte konfor, ekstra hizmet, ekstra servis

DOUBLE CROSS : English Turkish

v. aldatmak, ihanet etmek, kazık atmak, dolandırmak

DOUBLE CROSS : English Turkish

n. aldatma, hile, kandırma, sahtekârlık, kazık, dolandırıcılık

DOUBLE CROSS : English Turkish

v. aldatmak, hile yapmak, kandırmak, sahtekârlık etmek, kazık atmak, dolandırıcılık yapmak

DOUBLE CROSSER : English Turkish

n. aldatan kimse, hileci, hile yapan kimse, hilekâr, kandıran kimse, sahtekâr, kazık atan kimse, dolandırıcı; dediğiyle yaptığı bir olmayan kimse

DOUBLE DATA RATE : English Turkish

n. Çifte Veri Hızı,(Bilgisayar) DDR, bilgisayarlar için hafıza teknolojisi (hafıza 333 megahertzden 433 megahertze kadar değişik hızlılıkta bulunur)

DOUBLE DATE : English Turkish

iki çiftin birlikte buluşması, ikili buluşma

DOUBLE DEALER : English Turkish

iki yüzlü, dolandırıcı

DOUBLE DEALING : English Turkish

n. iki yüzlülük, dolandırıcılık

DOUBLE DECKED : English Turkish

adj. iki katlı, çift katlı, iki ciltlik

DOUBLE DECKER : English Turkish

n. çift katlı otobüs, iki güverteli gemi, iki katlı ev, çift katlı ranza, iki katlı sandviç, iki ciltlik roman

DOUBLE DECKER BUS : English Turkish

çift katlı otobüs, iki katlı otobüs

DOUBLE DENSITY : English Turkish

çifte yoğunluk, bir disket üzerinde bilgi depolamanın eski bir standardı

DOUBLE DRIBBLE : English Turkish

n. hatalı top sürme, oyuncunun topu aynı anda iki elle sürdüğü basketbol kuralı ihlali, oyuncunun top sürme hakkını kullanıp tekrar top sürmeye başlamasıyla gerçekleştirdiği basketbol kuralı ihlali (Basketbol)

DOUBLE DRIBBLE : English Turkish

v. hatalı top sürmek, topu aynı anda iki elle sürerek basketbol kuralı ihlali gerçekleştirmek, top sürme hakkını kullanıp tekrar top sürmeye başlamayla basketbol kuralı ihlali gerçekleştirmek

DOUBLE DUTCH : English Turkish

n. anlaşılmaz dil, okunaksız yazı

DOUBLE DYED : English Turkish

adj. iki kat boyanmış, karalanmış, daniskası, kaşarlanmış

DOUBLE DYED VILLAIN : English Turkish

n. kaşarlanmış herif

DOUBLE EAGLE : English Turkish

yirmi dolarlık altın para, iki başlı kartal

DOUBLE EDGED : English Turkish

adj. çift taraflı, iki kenarı da kesen

DOUBLE ENDER : English Turkish

n. iki yöne gidebilen lokomotif

DOUBLE ENTENDRE : English Turkish

lastikli söz, çift anlamlı söz

DOUBLE ENTRY : English Turkish

çift taraflı kayıt, çift taraflı defter tutma

DOUBLE ESPRESSO : English Turkish

duble espresso kahve, ekstra kuvvetli sade kahve

DOUBLE EXPOSURE : English Turkish

aynı filme yanlışlıkla üst üste çekilen poz