Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DRAWING A CONCLUSION : English Turkish

sonuç çıkarma, sonuca varma, son bir fikre veya yargıya varma, netice çıkarma

DRAWING A LINE : English Turkish

çizgi çizme, çizgi yapma, çizgi uzatma

DRAWING ACCOUNT : English Turkish

vadesiz hesap, açık hesap

DRAWING BLOCK : English Turkish

esim kâğıdı

DRAWING BOARD : English Turkish

çizim masası, resim tahtası, plançete

DRAWING CARD : English Turkish

ilgi çeken oyun, seyirci toplayan oyun

DRAWING COMPASSES : English Turkish

n. resim pergeli

DRAWING CONCLUSIONS : English Turkish

sonuçlar çıkarma, sonuçlara varma, son fikirlere veya yargılara varma, neticeler çıkarma, dersler çıkarma

DRAWING NEAR : English Turkish

yaklaşma, yanına yaklaşma, yakınına gelme, yakın olma

DRAWING OUT : English Turkish

söyletme, konuşturma; çıkarma, çekip çıkarma; genişletme, esnetme, daha uzun yapma

DRAWING OUT WATER : English Turkish

su çıkarma, su çekme, bir konteyner (kova kepçe vs) yardımıyla su çıkarma

DRAWING PAPER : English Turkish

çizim kâğıdı, resim kâğıdı, taslak ve çizim için kullanılan kâğıt

DRAWING PEN : English Turkish

çizim kalemi, rapido

DRAWING PENCIL : English Turkish

n. resim kalemi, karakalem

DRAWING PIN : English Turkish

n. resim çivisi, raptiye [brit.]

DRAWING POWER : English Turkish

n. cazibe

DRAWING ROOM : English Turkish

misafir odası, salon, kabul salonu, kabul, üç kişilik kompartman

DRAWING ROOM CAR : English Turkish

n. salonlu vagon

DRAWING ROOM COMEDY : English Turkish

salon komedisi

DRAWING SET : English Turkish

n. çizim seti, çizim takımı, pergel takımı

DRAWING TABLE : English Turkish

çizim masası, üzerinde karalama ve tasarım çizimleri yapmak için kullanılan farklı açılara göre ayarlanabilen masa

DRAWING TEACHER : English Turkish

çizim öğretmeni, çizim ve taslak yaratma becerileri öğreten kimse

DRAWING-PIN : English Turkish

aptiye, kâğıtları bir yüzeye iliştirmek için kullanılan ve büyük bir başı olan küçük çivi

DRAWINGS : English Turkish

n. gelir, hasılat, çekiliş

DRAWL : English Turkish

n. ağır ağır konuşma