English
DRENCHED IN BLOOD : English Turkish
adj. kan revan içinde kalmış
DRENCHED IN TEARS : English Turkish
adj. gözyaşlarına boğulmuş
DRENCHED TO THE SKIN : English Turkish
adj. iliklerine kadar ıslanmış
DRENCHED WITH BLOOD : English Turkish
kana bulanmış, kan revan içinde kalmış, kan ile kaplanmış
DRENCHED WITH RAIN : English Turkish
adj. yağmurdan sırılsıklam olmuş
DRENCHER : English Turkish
n. yağmur efekti; zorla ilaç içirmeye yarayan alet
DRENCHING RAIN : English Turkish
sağanak yağmur, ağır yağmur, bardaktan boşanırcasına yağan yağmur
DRESDEN : English Turkish
n. dresden porseleni
DRESDEN CHINA : English Turkish
dresden porseleni
DRESS : English Turkish
n. elbise, giysi, kıyafet, kılık, giyim, üst baş
DRESS : English Turkish
v. giymek, giydirmek, giydirip kuşatmak, süslemek, giyinmek, resmi giyinmek, gece elbisesi giymek; şekil vermek; pansuman yapmak; hizalanmak
DRESS A SHOPWINDOW : English Turkish
ir dükkânın camekânını süslemek, bir dükkânın camekânını çekici hale getirmek
DRESS A SHOW WINDOW : English Turkish
ir dükkânın camekânını süslemek, bir dükkânın camekânını çekici hale getirmek
DRESS A WOUND : English Turkish
yarayı sarmak, bir yaraya tıbbi müdahalede bulunmak, bir yaraya bandaj sarmak
DRESS CASUALLY : English Turkish
gündelik bir biçimde giyinmek, günlük giysilerini giyinmek, gayriresmî bir şekilde giyinmek
DRESS CIRCLE : English Turkish
protokol yeri, sahneye en yakın koltuklar
DRESS CLOTHES : English Turkish
n. gece elbisesi, tuvalet
DRESS COAT : English Turkish
frak
DRESS CODE : English Turkish
n. kıyafet yönetmeliği, kıyafet kodu, bağlayıcı kıyafet tarzı, onaylı giyinme tarzını belirten düzenlemeler ve kurallar seti, zorunlu tutulan kıyafet tazı (ofislerde okullarda vs)
DRESS DESIGNER : English Turkish
n. modelist, stilist, modacı
DRESS DOWN : English Turkish
v. kaşağılamak, tımar etmek, azarlamak, paylamak
DRESS FOR DINNER : English Turkish
akşam yemeği için giyinmek, akşam yemeği onuruna resmî bir şekilde giyinmek
DRESS ONESELF UP : English Turkish
v. giyinip kuşanmak
DRESS PARADE : English Turkish
n. defile, geçit töreni
DRESS PATTERN : English Turkish
n. patron, elbise kalıbı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani