English
DRESS REHEARSAL : English Turkish
kostümlü prova, genel prova
DRESS SHIELD : English Turkish
koltukluk, subra
DRESS SHIRT : English Turkish
n. frak gömleği
DRESS SUIT : English Turkish
frak bir takım, frak
DRESS TO KILL : English Turkish
v. göz alıcı bir izlenim bırakmak amacıyla büyüleyici elbiseler giyinmek
DRESS UNIFORM : English Turkish
geçit töreni üniforması
DRESS UP : English Turkish
giydirip süslemek, süslemek, şık giyinmek, süslenmek
DRESS WELL : English Turkish
iyi giyinmek, güzel giyinmek, güzel elbiseler giymek
DRESSAGE : English Turkish
n. terbiye, atın binicisine uyumlu davranması; hayvan terbiyesi, at terbiyesi
DRESSED : English Turkish
adj. giyinmiş, giyinik, elbiseler giyinmiş, giysiler giyinmiş
DRESSED FOR DINNER : English Turkish
akşam yemeği için giyinmiş, akşam yemeği onuruna resmî bir şekilde giyinmiş
DRESSED IN WHITE : English Turkish
eyaz giyinmiş, sadece beyaz renkli giyinmiş, beyaz renkli elbiseler giyinmiş
DRESSED SMARTLY : English Turkish
giyimi kuşamı yerinde, düzgün giyimli, çekici ve tarz elbiseler giyinmiş
DRESSED TO KILL : English Turkish
aşırı şık, son derece şık
DRESSED UP : English Turkish
cicilerini giymiş, şaşaalı bir şekilde giyinmiş; giyinik, elbiseler giyinmiş, giysiler giyinmiş
DRESSED UP IN FINE CLOTHES : English Turkish
adj. güzel elbiseler giyinmiş; çekici hale getirilmiş (özellikle de genelde yalın görünen bir şey)
DRESSED UP TO THE NINES : English Turkish
iki dirhem bir çekirdek
DRESSER : English Turkish
n. şifoniyer, kostümcü, giyimine özen gösteren kimse, ameliyat pansumancısı; büfe, dekoratör, tuvalet masası; konsol
DRESSINESS : English Turkish
n. zarif bir şekilde giyinmiş olma durumu, şıklık, zariflik, zarafet
DRESSING : English Turkish
n. salata sosu, sos, apre; giyme, giydirme, pansuman, sargı; terbiye; dolma harcı, gübre, yapının dış kısmı, pervaz
DRESSING CABIN : English Turkish
giyinme kabini, soyunma kabini, giyinmek ve soyunmak için kullanılan küçük oda
DRESSING CASE : English Turkish
n. makyaj çantası
DRESSING DOWN : English Turkish
azarlama, paylama, dövme, dayak
DRESSING GOWN : English Turkish
sabahlık
DRESSING PARADE : English Turkish
üniforma geçiş töreni, üniforma giyinmiş askerlerin geçit töreni; kostüm geçişi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani