Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DUMBFOUNDED : English Turkish

adj. şaşkınlıktan dili tutulmuş, şaşkın

DUMBHEAD : English Turkish

n. mankafa, kalın kafalı, salak, aptal, dangalak (Argo)

DUMBJOHN : English Turkish

n. enayi, keriz, saf, kolay aldatılan (Argo)

DUMBLEDORE : English Turkish

n. yabanarısı, büyük ve tüylü iğnesiz bir arı; mayısböceği, yıkıcı bir böcek

DUMBLY : English Turkish

adv. suskunca, dilini yutmuş bir şekilde, sessizce, konuşmadan

DUMBNESS : English Turkish

n. dilsizlik

DUMBO : English Turkish

n. (Argo) aptal kimse, salak, geri zekâlı

DUMBSHOW : English Turkish

n. pandomim, sözsüz sahne oyunu, dilsiz oyun, sadece vücut diliyle yapılan gösteri

DUMBSTRICKEN : English Turkish

adj. dili tutulmuş, söyleyecek söz bulamayan, şaşkınlıktan donakalmış, hayrete düşmüş

DUMBSTRUCK : English Turkish

adj. dili tutulmuş, söyleyecek söz bulamayan, şaşkınlıktan donakalmış, hayrete düşmüş

DUMBWAITER : English Turkish

n. dönen servis masası; servis asansörü, yemek asansörü, yemek ve başkaca şeyleri taşımak için kullanılan küçük asansör

DUMDUM : English Turkish

n. dumdum kurşunu

DUMDUM BULLET : English Turkish

dumdum kurşunu

DUMDUM BULLETS : English Turkish

domdom kurşunları, ciddi yaralanmalara yol açan bir kurşun türü

DUMFOUND : English Turkish

v. hayret ettirmek

DUMFOUNDED : English Turkish

adj. şaşkınlıktan dili tutulmuş

DUMMER : English Turkish

n. Dummer, soyadı; Jeremiah Dummer (
1739), İngiltere'de Massachusetts ve Connecticut'ın sömürge temsilcisi, "Yeni İngiltere bildirgelerinin yazarı (1721)

DUMMER'S WAR : English Turkish

Dummer'ın Savaşı, Lovewell'in savaşı (
1725), kuzey Yeni İngiltere'de Fransızlar ve Kızılderiliere İngiliz baskın zinciri (ABD tarihi)

DUMMY : English Turkish

n. taklit şey, yalancı meme (Argo), taklit; manken, kukla; hayali oyuncu (iskambil); aptal; trafik ışıkları

DUMMY : English Turkish

adj. sahte, yapma, kukla

DUMMY BULLET : English Turkish

kurusıkı mermi

DUMMY UP : English Turkish

v. konuşmayı reddetmek, sessiz kalmak; cevap vermeyi reddetmek, cevap vermemek

DUMMY VARIABLE : English Turkish

doldurma değişken, kukla değişken, geçici amaçlar için kullanılan rastgele seçilen matematik sembolü

DUMP : English Turkish

n. çöp yığını, çöplük

DUMP : English Turkish

v. dökmek, boşaltmak, indirmek, yığmak, damping yapmak