Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DZOGCHEN : English Turkish

n. Dzogchen, (Budizm) her duygulu varlığın ve insanın özgün ve doğal hali

DZOGCHEN MONASTERY : English Turkish

n. Dzogchen Manastırı,
yüzyılda Doğu Tibet'te kurulan manastır

DZONGKHA : English Turkish

n. Dzongkha, Butan'a özgü, Butan'ın resmi milli dili (Himalayalar'da bir eyalet)

DÁIL : English Turkish

n. Dáil, Dail Eireann, İrlanda avam kamarası

DÉBRIS : English Turkish

n. debris, yıkıntı, çöküntü, harabe, enkaz; bir şey ezildikten veya yıkıldıktan sonra geriye kalan şey

DÉBUT : English Turkish

n. başlangıç, açılık, bir şovun ilk gösterimi; ilk sahne alış; genç bir kadının topluma resmen tanıtılması

DÉCOLLETAGE : English Turkish

n. dekolte, elbise açıklığı, bir kadın elbisesinde derin kesimli yaka açıklığı, kadın elbisesi dekoltesi

DÉCOLLETÉ : English Turkish

n. dekolte, kadın göğsünün boyundan hemen aşağı olan bölümü

DÉCOR : English Turkish

n. dekor, sahne düzenlemesi (tiyatroda); süsleme, dekorasyon; bir yerin (oda salon vs'nin) süslü bölümü

DÜRER : English Turkish

n. Dürer, soyadı; Albrecht Dürer (
1528), Alman altın kuyumcu gravürcü ve ressam

DÜSSELDORF : English Turkish

n. Düsseldorf, orta batı Almanya'da Ren nehrinde bir şehir

E : English Turkish

n. E, (Müzik) C- majör gamının üçüncü aralığı

E : English Turkish

mi [müz.], zayıf not

E COMMERCE : English Turkish

E Ticaret, İnternet aracılığı ile mal satın almak ve satmak, elektronik eser

E FLAT : English Turkish

Mi bemol, E notasından bir yarım ses aralığı daha alçak olan müzik notası

E MAIL : English Turkish

n. e mail

E PLURIBUS UNUM : English Turkish

(Latince) from many comes one (çoktan tek gelir) (bir Birleşik Devletler özdeyişi)

E WAVE : English Turkish

E dalga, manyetik dalgaya çapraz, vektörü aktarma yönüne her zaman dikey olan manyetik alan üreten elektromanyetik dalga (Fizik)

E&OE : English Turkish

E&OE, eğer ortada bir hata varsa o hata düzeltilebilir

E'EN : English Turkish

adv. hatta, dahi

E'EN : English Turkish

n. "evening (akşam)" , akşam (Edebiyat)

E'ER : English Turkish

adv. "ever (asla)", asla, hiç

E-BOAT : English Turkish

E-bot, küçük torpido botu

E-BOOK : English Turkish

n. e-kitap, elektronik kitap, kâğıt yerine elektronik bir alana yazılan kitap (bilgisayar veya başkaca bir dijital donanım aracılığıyla okunabilir)

E-CRUITMENT : English Turkish

n. E-işe alma, çevrimiçi eleman işe alma