Multilingual Turkish Dictionary

English

English
E-FIT : English Turkish

E-fit, özellikle finans sektöründeki yeni medya teknoloji stratejilerine yoğunlaşan 2001'de başlatılan teknoloji şirketi

E-MAIL : English Turkish

n. E-posta, İnternet aracılığı ile yazışma yöntemi; elektronik posta ile gönderilen iletişim (email olarak da yazılır)

E-MAIL : English Turkish

v. e-posta göndermek, elektronik posta ile haberleşmek (Bilgisayar)

E-MAIL ADDRESS : English Turkish

n. E-posta adresi, e-postaların gönderilebileceği adres (yer)

E-MAIL MESSAGE : English Turkish

n. E-posta iletisi, elektronik posta iletisi, bilgisayara işlenmiş posta iletisi, İnternet aracılığı ile gönderilen mektup, EMSG

E-MAILER : English Turkish

n. e-posta göndericisi, e-posta gönderen kimse; e-posta aracılığıyla iletişim kuran kimse (Bilgisayar)

E-PAL : English Turkish

n. İnternet arkadaşı, e-posta mektup arkadaşı, başkasıyla e-posta aracılığı ile iletişim kuran arkadaş

E-SHOPPING : English Turkish

n. e-alışveriş, elektronik alışveriş, çevrimiçi alışveriş, internet üzerinden alışveriş

E-TAILING : English Turkish

İnternet perakendeciliği, elektronik perakende satış, İnternet aracılığı ile ticari ürünler satmak

E-TICKET : English Turkish

n. E-bilet, elektronik bilet, maddi basılmış bilet ya da uçuş kartı üretilmeden İnternet aracılığı ile yolculara çıkarılan bilet

E-TICKETING : English Turkish

n. E-Biletlendirme, elekronik biletlendirme, yolculara elektronik bilet çıkarmak için bilgisayara işlenmiş sistem; havayolları tarafından kullanılan maddi basılmış bilet ya da uçuş kartı üretilmeden İnternet aracılığı ile yolculara elektronik bilet çıkarma sistemi

E-WASTE : English Turkish

n. e-atık, elektronik atık, gözden çıkarılan elektronik donanım veya bilgisayarlar ve monitörler için kullanılan genel bir terim

E.B. : English Turkish

"Encyclopaedia Britannica (Britannica Ansiklopedisi)", Britannica Ansiklopedisi, İngilizce dilinde yazılmış olan en eski ve en prestijli ansiklopedi

E.C. : English Turkish

"Executive Committee (İcra Heyeti)", İcra Heyeti, amacı karar alma sürecine hız kazandırmak olan komite; karar organı, karar alma organı, icra komitesi, yürütme komitesi

E.G : English Turkish

adv. örneğin, mesela

E.G. : English Turkish

"exempli gratia (örneğin)", örneğin, mesela

E.M. FORSTER : English Turkish

n. E.M. Forster, Edward Morgan Forster (
1970), İngiliz yazar ("Hindistan'a Geçit ", "Howard'ın Sonu" ve "Manzaralı Oda" romanları ile ünlü)

E.O.M. : English Turkish

"end of the month (ay sonu)", ay sonu, ayın sonu (genellikle ticarette kullanılan bir terim)

E.T. : English Turkish

E.T., Dünya'ya inen uzaylıyı anlatan 1982 yılı yapımı Steven Spielberg tarafından yönetilen film

E.T.C. : English Turkish

adv. "etcetera (vesaire)", vesaire, ve benzeri, ve benzerleri

E12 ERROR : English Turkish

n. E12 hatası, kompakt ya da hard diskte sadece bir tane geri kazanılabilen veri biti kaybını gösteren hata

E=MC2 : English Turkish

n. E=MC, enerji ve maddenin eşit ve ışık hızının sabit olduğu teorisini açıklayan Albert Einstein tarafından uyulan ünlü teori

EACH : English Turkish

adj. her, her bir

EACH : English Turkish

pron. her biri, tanesi

EACH ADDITIONAL WORD : English Turkish

her ilave kelime, eklenen her sözcük