English
EARHOLE : English Turkish
n. kulak deliği, kulak ağzı, kulağın dışarı açılan kısmı; (Argo) kulak
EARL : English Turkish
n. kont
EARL : English Turkish
n. kont, Britanya kontu
EARL GREY TEA : English Turkish
n. Earl Grey çayı, siyah Çin çayı karışımı and Darjeeling çayı
EARL SILAS TUPPER : English Turkish
n. KOnt Silas Tupper,(
1983) Amerika Birleşik Devletleri plastik kap markası (Tupperware®) mucidi
EARL TUPPER : English Turkish
n. Kont Silas Tupper, Kont Silas Tupper (
1983), Amerika Birleşik Devletleri plastik kap markası (Tupperware®) mucidi
EARL WARREN : English Turkish
n. Kont Warren, (
1974), 1953'te Amerikan Yüksek Mahkeme'si baş hakimi
EARL WILLIAMS : English Turkish
n. Kont Williams, Maccabi Tel Aviv'de (İsrail basketbol takımı) oynamış olan Amerikalı basketbol oyuncusu
EARLAP : English Turkish
n. kulak kepçesi; kulakları sıcak tutmak amacıyla bir şapkaya eklenmiş iki kanatçıktan biri, kulaklık
EARLDOM : English Turkish
n. kontluk
EARLESS : English Turkish
adj. kulaksız, kulağı veya kulakları olmayan
EARLIER : English Turkish
adv. daha evvel
EARLIER : English Turkish
adj. daha erken, eski, sabık
EARLIER THAN USUAL : English Turkish
normalden daha erken, olağan zamandan daha erken, her zamankinde daha erken, beklenmedik
EARLIES : English Turkish
n. (Aşçılık) ilkbaharda ve yaz başında toplanan olgunlaşmamış patatesler; mum benzeri küçük patatesler
EARLIEST : English Turkish
adj. en erken, en eski
EARLINESS : English Turkish
n. erkenlilik, erken olma durumu
EARLOBE : English Turkish
n. kulak memesi
EARLOCK : English Turkish
n. saç buklesi
EARLY : English Turkish
adj. erken; ilk; eski; çabuk, acele; başlangıç
EARLY : English Turkish
adv. erken, çabuk, erkenden, ilk olarak, evvel, önce, zamanından önce
EARLY BIRD : English Turkish
n. erkenci, sabahçı
EARLY CHURCH : English Turkish
n. Eski Kilise, Hristiyan Kilisesi'nin Batı'da Roma Katolik Kilisesi'nin merkezi yetkilisi ortaya çıkmadan önceki oluşma dönemi
EARLY DETECTION : English Turkish
erken tanı, erken belirleme, erken keşif, erken saptama, beklenen veya normal ortaya çıkma zamanından daha erken saptanan
EARLY DIAGNOSIS : English Turkish
erken tanı, erken teşhis, bir hastalığın erken aşamalarında teşhis edilmesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani