English
EARLY ELECTIONS : English Turkish
erken seçim, ara seçim, planlanandan daha erken yapılan seçim
EARLY FRUIT : English Turkish
turfanda meyve, mevsimin erken bir zamanında olgunlaşan meyve
EARLY IGNITION : English Turkish
erken yanma, normal zamandan daha erken zamanda yanma
EARLY IN LIFE : English Turkish
genç yaşta
EARLY IN THE MORNING : English Turkish
sabah erken, şafak vakti, gün ağarırken
EARLY MORNING : English Turkish
n. seher
EARLY RELEASE : English Turkish
erken bırakma, erken paydos, zaman dolmadan önce gitmesine izin verme
EARLY RETIREMENT : English Turkish
erken emeklilik, aktif çalışma hayatından standart emeklilik yaşından önce kalıcı olarak çekilme
EARLY RISER : English Turkish
erken kalkan, sabahçı
EARLY RISING : English Turkish
erken kalkma, erken uyanma, sabah erken kalkma
EARLY SHOW : English Turkish
erken şov, gün içinde veya akşamın erken saatlerinde sergilenen oyun veya gösterilen film
EARLY SIGN : English Turkish
erken işaret, erken belirti, beklenen veya genel zamandan önce ortaya çıkan işaret veya belirti
EARLY STAGE : English Turkish
erken aşama, başlangıç kademesi, bir şeyin ilk aşaması
EARLY TURN : English Turkish
n. erken vardiya, planlanmış erken çalışma zamanı
EARLY WARNING : English Turkish
erken uyarı, beklenen veya normal zamandan önce ortaya çıkan uyarı
EARLY WARNING STATION : English Turkish
erken uyarı istasyonu, yaklaşmakta olan düşman hava araçları ile ilgili olarak uyarıda bulunan donanımın yerleştirildiği yer
EARLY WARNING SYSTEM : English Turkish
erken uyarı sistemi, etkili bir savunma sisteminin kurulabilmesine olanak sağlayacak şekilde düşman hava araçları ve füzelerini saptama amaçlı ağ veya radar; potansiyel sorunları saptamak amacıyla kurulan hamleler serisi
EARMARK : English Turkish
n. kulak işareti, işaret, damga
EARMARK : English Turkish
v. kulağını işaretlemek, ayırmak, tahsis etmek
EARMARKED : English Turkish
adj. belirtilmiş, işaretlenmiş; kulağına işaret konulmuş, kulağı işaretlenmiş
EARMARKED CONTRIBUTION : English Turkish
elirlenmiş destek, tahsis edilmiş yardım, belli bir amaç için ayrılmış yardım
EARMARKED FOR : English Turkish
-maya ayrılmış,
mak için tahsis edilmiş,
maya belirlenmiş
EARMARKED FOR CONSTRUCTION : English Turkish
inşaat için ayrılmış, bina yapımı kullanımı için belirlenmiş (malzeme para mülk vs)
EARMARKED FOR EXPORT : English Turkish
ihracat için ayrılmış, ihracat için belirlenmiş, bir ülke dışına satış için tahsis edilmiş
EARMUFF : English Turkish
n. kulaklık (soğuğa karşı)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani