English
EARTH ROAD : English Turkish
n. toprak yol
EARTH SCIENCES : English Turkish
Yer bilimleri, yeryüzü incelemeleriyle ilgilenen bilimler (coğrafya, denizbilim, vs.)
EARTH SURFACE : English Turkish
n. yeryüzü
EARTH TREMOR : English Turkish
n. hafif yer sarsıntısı
EARTH TREMORS : English Turkish
n. yer sarsıntıları, küçük depremler
EARTH WAVE : English Turkish
n. deprem dalgası, yer iniş çıkışı
EARTH WIND AND FIRE : English Turkish
Earth Wind and Fire, özellikle 1970'li yıllarda popüler olan rock grubu
EARTH WIRE : English Turkish
(Britanya) topraklama kablo, toprağa bağlanan ve elektrik boşaltım görevi gören elektrik kablosu
EARTH'S CRUST : English Turkish
dünyanın kabuğu, dünya yüzeyi, dünyanın sert dış yüzeyi, dünyayı kaplayan kayalar ve toprak
EARTH-BOUND : English Turkish
maddi, sadece dünyevi şeylerle ilgili olan; katı bir şekilde toprağa bağlı; bir araziye veya dünya yüzeyine indirgenmiş olan
EARTHBORN : English Turkish
adj. topraktan gelen, topraktan çıkmış; ölümlü, insan, insanoğlu, fani
EARTHBOUND : English Turkish
adj. toprağa bağlı; maddi; dünyaya doğru yönelen
EARTHEN : English Turkish
adj. toprak; kil
EARTHENWARE : English Turkish
n. toprak çanak çömlek
EARTHENWARE : English Turkish
adj. toprak işi, toprak
EARTHENWARE JAR : English Turkish
n. küp
EARTHENWARE POT : English Turkish
n. çömlek
EARTHILY : English Turkish
adv. dünyevi bir şekilde, maddi bir şekilde, fiziksel bir şekilde
EARTHINESS : English Turkish
n. sağlamlık, metanet; kabalık
EARTHING : English Turkish
n. topraklama, elektrikli donanımın toprağa iliştirilmesi, elektrikli donanımların metal parçalarının aşırı akımın taşınarak bir hata durumunda sigortanın atmasına neden olması için ortak bir toprak noktada birleştirildiği elektrik güvenlik işlemi (Elektrik)
EARTHLIGHT : English Turkish
n. yer aydınlığı, yeryüzü ışığı, dünyadan ayın karanlık bölümüne yansıyan güneş ışığı
EARTHLINESS : English Turkish
n. dünyevilik, dünyevi olma durumu, materyalizm, maddecilik
EARTHLING : English Turkish
n. dünyalı, fani
EARTHLY : English Turkish
adj. dünyevi; maddi; olası, akla yatkın
EARTHMAN : English Turkish
n. Dünya adamı, dünyalı, Dünya gezegeninde yaşayan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani