English
EASE UP : English Turkish
v. yumuşatmak, gevşetmek; baskıyı azaltmak, yoğunluğu indirmek; daha az yoğun olmak; yol vermek; bir kimseye yer sağlamak için kaymak
EASED THE PAIN : English Turkish
acıyı giderdi, acıdan kurtardı, acıyı azalttı, acının şiddetini düşürdü
EASEFUL : English Turkish
adj. rahat, konforlu; sessiz, sakin; huzurlu, asude
EASEL : English Turkish
n. ressam sehpası, şövale
EASEMENT : English Turkish
n. irtifak hakkı
EASER : English Turkish
n. rahatlatan, rahat bir hale getiren, rahatlama sağlayan
EASIER SAID THAN DONE : English Turkish
söylemesi yapmasından zor, söylemesi kolay ama yapması zor, dile getirilen iyi bir fikrin hayata geçirmesinin zor olduğunu veya olacağını anlatmak için kullanılan deyim
EASILY : English Turkish
adv. kolayca, kolaylıkla, rahatça; şüphesiz; muhtemelen
EASILY AND QUICKLY : English Turkish
adv. bir çırpıda
EASILY DISTRACTED : English Turkish
dikkati kolayca yönlendirilen, kolay bir şekilde saptırılan
EASILY OFFENDED : English Turkish
adj. alıngan
EASILY PEELED : English Turkish
kolayca soyulan, kolayca soyulan bir kabuğu olan (muz gibi)
EASILY TEMPTED : English Turkish
kolayca ayartılan, kolay bir şekilde kanına girilen, kolayca kandırılan, kolayca baştan çıkarılan
EASINESS : English Turkish
n. kolaylık, rahatlık; doğallık; denge, istikrar
EASING : English Turkish
n. hafifletme, düşürme, indirmek, azaltma
EASING THE PAIN : English Turkish
acıyı giderme, acıdan kurtarma, acıyı azaltma, acının şiddetini düşürme
EASING THE TENSION : English Turkish
gerginliği azaltma, endişeyi hafifletme, tansiyonu düşürme
EAST : English Turkish
n. doğudaki bölüm, gündoğusu rüzgârı
EAST : English Turkish
adj. doğu, doğudaki, doğuya doğru olan, doğudan esen
EAST : English Turkish
adv. doğuya doğru
EAST : English Turkish
n. doğu, doğu ülkeleri
EAST AFRICA : English Turkish
n. Doğu Afrika, doğu-orta Afrika'da coğrafi bölge (Burundi, Cibuti, Eritre, Etiyopya, Kenya, Ruanda, Seyşel Adaları, Somali, Tanzanya ve Uganda ve diğer yakın bölgeleri içerir)
EAST BOUND : English Turkish
adj. doğu yönünde giden, doğuya doğru giden, doğu yönünde yol almış
EAST CHINA SEA : English Turkish
Doğu Çin Denizi, Pasifik Okyanus'unun Çin ve güney Japonya arasındaki bölümü
EAST END : English Turkish
londra'nın doğusu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani