English
EDUCATIONAL FILMS PROJECT : English Turkish
eğitici filmler projesi, eğitim filmleri projesi, eğitici malzeme içeren filmler projesi, eğitim sistemi için eğitsel filmler üretimi
EDUCATIONAL GAME : English Turkish
eğitsel oyun, eğitim oyunu, çocuklara hem öğrenme deneyimi hem de eğlence sağlamak üzere tasarlanmış oyun
EDUCATIONAL INSTITUTION : English Turkish
eğitim ve öğretim kurumu, eğitim ve öğretim kuruluşu, insanların eğitilmesine tahsis edilmiş kurum veya kuruluş (okul vs)
EDUCATIONAL LEVEL : English Turkish
n. eğitim düzeyi
EDUCATIONAL MEANS : English Turkish
eğitim araçları, eğitim ve öğretim araçları, eğitim metotları, eğitim yöntemleri
EDUCATIONAL MESSAGE : English Turkish
eğitim mesajı, eğitici mesaj, öğretici mesaj
EDUCATIONAL MISERY : English Turkish
n. eğitim boşluğu
EDUCATIONAL PLANNING : English Turkish
eğitim planlaması, bir eğitim sisteminin planlanması
EDUCATIONAL PROGRAM : English Turkish
eğitim programı, belirli bir konu veya beceriyi öğretmek üzere tasarlanmış kurs
EDUCATIONAL REFORM : English Turkish
eğitim reformu, eğitimde yenilik, eğitim sisteminde değişiklik
EDUCATIONAL SOFTWARE : English Turkish
eğitim yazılımı, eğitimle ilgili bilgisayar programı, bilgisayar üzerinden eğitim sağlayan program
EDUCATIONAL SYSTEM : English Turkish
eğitim sistemi, eğitim ve öğretim sistemi, bir nüfusun öğrencilerini eğitme sistemi
EDUCATIONAL TELEVISION : English Turkish
eğitim televizyonu, çocuklara eğitim sağlayan televizyon
EDUCATIONALIST : English Turkish
n. eğitimci, eğitmen
EDUCATIONALLY : English Turkish
adv. eğitimsel olarak, eğitimin duruş noktasından, eğitimsel bakış noktasından, bilgilendirerek, aydınlatarak
EDUCATIONALLY DEPRIVED : English Turkish
eğitimsiz, zor öğrenen; eğitimden mahrum, eğitim alamayan, eğitimden yoksun
EDUCATIONIST : English Turkish
n. eğitimci, eğitmen
EDUCATIVE : English Turkish
adj. eğitimsel, eğitici, eğitim ile ilgili
EDUCATOR : English Turkish
n. eğitmen, eğitici
EDUCE : English Turkish
v. çıkarmak, sonuç çıkarmak
EDUCIBLE : English Turkish
adj. anlam çıkarılabilir, sonuca varılabilir, sonuç çıkartılabilir
EDUCT : English Turkish
n. sonuç, netice; çıkarılan şey, başka bir maddeden çıkarılan madde (Kimya)
EDUCTION : English Turkish
n. sonuç çıkarma, netice çıkarma; ortaya bir şey çıkarma, başka bir maddeden bir madde çıkarma, meydana çıkarma
EDULCORATE : English Turkish
v. tatlandırmak; bir maddenin üzerindeki asit ve tuz gibi maddeleri yıkayarak temizlemek
EDUTAINMENT : English Turkish
n. eğitici eğlence
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani