Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EFFECT : English Turkish

v. gerçekleştirmek, meydana getirmek; etkisi olmak; sonuca vardırmak, ulaşmak; etki etmek

EFFECT PAINFULLY : English Turkish

v. içine işlemek

EFFECTER : English Turkish

n. etkileyen, etkileyen kimse veya şey, faaliyete geçiren şey

EFFECTING PAINFULLY : English Turkish

n. içine işleme

EFFECTIVE : English Turkish

adj. etkili, etkileyici, tesirli, etkin, etken; geçerli, verimli, yürürlükte olan, efektif

EFFECTIVE ANNUAL RETURN : English Turkish

yıllık etkin getiri, bir yatırımın bir yıllık süreçte sağladığı kazanç oranı

EFFECTIVE COST : English Turkish

etkin maliyet, toplam gerçek maliyet, toplam harcamalar

EFFECTIVE CURE : English Turkish

etkili tedavi, etkin iyileştirme, hastalığı yok eden tedavi

EFFECTIVE DATE : English Turkish

yürürlük tarihi, geçerlilik tarihi, bir kontrat veya anlaşmanın geçerli olacağın tarih

EFFECTIVE DEBT : English Turkish

etkin borç, aktif bir borcun toplamı

EFFECTIVE DRUG : English Turkish

etkili ilaç, etkili bir şekilde işlev gören ilaç, işe yarayan ilaç, istenen sonucu veren ilaç

EFFECTIVE INTEREST RATE : English Turkish

efektif faiz oranı, cari piyasa faiz oranı, aktif faiz oranı

EFFECTIVE LIFE EXPECTANCY : English Turkish

aktif yaşam beklentisi, ortalama bir insanın yaşayabilmeyi bekleyeceği zaman miktarı

EFFECTIVE METHOD : English Turkish

etkin yöntem, etkili metot, etkili bir şekilde işleyen teknik veya süreç, umulan sonuçları üreten metot

EFFECTIVE PAR : English Turkish

gerçek değer, aktif değer

EFFECTIVE RANGE : English Turkish

etkili menzil, tesirli menzil, bir hedefin vurulabileceği en iyi mesafe, bir silahın etkili bir vuruş yapabileceği en uzak mesafe

EFFECTIVE RATE OF RETURN : English Turkish

etkin getiri oranı, bir yatırımın sağladığı kazanç oranı

EFFECTIVE RESOLUTION : English Turkish

etkin çözünürlük, çözünürlük yükseltme teknolojisi kullanan bir yazıcıdan alınan bir çıktının keskinliği

EFFECTIVE TAX : English Turkish

efektif vergi, gerçek vergi, fiilî vergi, gelir vergisi olarak ödenen son miktar

EFFECTIVELY : English Turkish

adv. etkin biçimde, etkileyici; geçerli olarak

EFFECTIVENESS : English Turkish

n. etkileyicilik, etki; geçerlilik, itibar, geçerlik

EFFECTIVES : English Turkish

n. aktifler, bir ordunun aktif gücü toplamı

EFFECTIVITY : English Turkish

n. etkinlik, etkililik, yeterlilik, uygunluk; kullanışlılık, fonksiyonellik, işlevsellik

EFFECTLESS : English Turkish

adj. etkin olmayan, etkili olmayan, etkisiz

EFFECTOR : English Turkish

n. etkileyen, etkileyen kimse veya şey, faaliyete geçiren şey