English
ELECTRIC SWITCH : English Turkish
n. elektrik düğmesi
ELECTRIC TOOTHBRUSH : English Turkish
n. elektrikli diş fırçası, elektrikle çalışan diş fırçası
ELECTRIC TORCH : English Turkish
el feneri
ELECTRIC TRAIN : English Turkish
elektrikli tren, elektrikle çalışan tren, elektrikle çalışan lokomotifi olan tren
ELECTRIC TROLLEY : English Turkish
n. elektrikli tramvay, elektik akımıyla çalışan tramvay
ELECTRIC URN : English Turkish
elektrikli semaver, elektrikli su ısıtıcısı, içinde elektrikle su ısıtılan metal kap
ELECTRIC WELDING : English Turkish
n. elektrik kaynağı, elektrikli kaynak makinesi, hem metali hem de kaynak çubuğunu eritmek için elektrik akımı kullanan kaynak makinesi
ELECTRIC WIRE : English Turkish
elektrik teli, elektrik kablosu, elektrik taşımak için kullanılan yalıtılmış kablo
ELECTRICAL : English Turkish
adj. elektrik, elektro, elektrikli
ELECTRICAL AND ELECTRONIC ENGINEERING : English Turkish
Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, EEE, elektronik sistemleri tasarlama ve geliştirme mesleği
ELECTRICAL APPLIANCES : English Turkish
elektrikli aletler, elektrikli araçlar, elektrikle çalışan alet veya araçlar
ELECTRICAL CIRCUIT : English Turkish
elektrik devresi, üzerinden elektrik akımı geçebilen kesintisiz taşıma yolu
ELECTRICAL DIAGRAM : English Turkish
n. elektrik diyagramı, elektrik şeması, elektrik devre planı, bir elektrikli devrenin resimli sunumu
ELECTRICAL ENERGY : English Turkish
elektrik enerjisi, elektrik gücü, bir elektrik yükünün bir iletken aracılığıyla akışı sayesinde elde edilebilen enerji; elektrik
ELECTRICAL ENGINEER : English Turkish
elektrik mühendisi
ELECTRICAL ENGINEERING : English Turkish
elektrik mühendisliği
ELECTRICAL FISH : English Turkish
elektrikli balık, (Zooloji) elektrikli organları olan ve organlarından ve şişirilmiş göğsünden elektrik şokları verebilen balık (tropikal veya ılıman denizlerde yaşar), torpilbalığı, uyuşturan balık
ELECTRICAL GOODS : English Turkish
elektrikli eşyalar, elektrikli aletler, elektrikli araçlar, elektrikle çalışan alet veya araçlar
ELECTRICAL GOODS STORE : English Turkish
elektrikli eşya dükkânı, elektrikli alet mağazası, elektrikle çalışan alet veya araçlar satan mağaza
ELECTRICAL IGNITER : English Turkish
elektrikli ateşleme, elektrikli ateşleyici, kıvılcımlar çıkaran elektrikli alet
ELECTRICAL MILL : English Turkish
elektrikli değirmen, elektrikle çalışan öğütme makinesi
ELECTRICAL POWER INTERRUPTION : English Turkish
elektrik gücü kesintisi, elektrik kesintisi, elektrik gücünün geçici olarak kesilmesi
ELECTRICAL RESISTANCE : English Turkish
elektrik direnci, bir iletkenin elektrik akımına karşı direnci
ELECTRICAL STORM : English Turkish
gök gürültülü kasırga, gök gürültüsü, şimşekli kasırga
ELECTRICAL TOY : English Turkish
n. elektrik oyuncak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani