English
ENTREPRENEUSE : English Turkish
n. kadın girişimci, bir iş teşebbüsünün riskini üzerine alan ve ve işi yüklenen kadın
ENTREPÔT : English Turkish
n. (Fransızca) ithalat ve ihracat merkezi olarak hizmet sunan liman; antrepo, toptan satış yeri, depo, emanetçi deposu
ENTRESOL : English Turkish
n. asma kat
ENTROPY : English Turkish
n. entropi, kullanılmaz enerji miktarı
ENTRUCK : English Turkish
v. kamyona yüklemek, kamyona binmek
ENTRUST : English Turkish
v. emanet etmek, görevlendirmek
ENTRUST WITH : English Turkish
vrmek, devretmek, bir görev veya sorumluluk vererek yetkilendirmek; koruması/saklaması için birisine vermek
ENTRUSTED HIM WITH : English Turkish
onun ilgisine/himayesine verilmiş
ENTRUSTED WITH : English Turkish
ir görev veya sorumluluk verilmiş; koruması/saklaması için birşey verilmiş
ENTRUSTER : English Turkish
n. kesin olarak tanımlanmış eşyalar veya dökümanlar veya enstrümanlar üzerinde mutlak hak veya koruma ilgisini elinde bulunduran veya sahip olan kimse veya şirket (Hukuk)
ENTRUSTING : English Turkish
n. görevlendirme
ENTRUSTMENT : English Turkish
n. saklama/himaye için verme; mutlak sorumluluk veya görevle birisine emanet etme eylemi
ENTRY : English Turkish
n. giriş, antre, girme, kapı; sahneye çıkma; katılma; girdi, madde, kayıt, kalem
ENTRY FEE : English Turkish
n. kayıt ücreti
ENTRY INTO RUNNING ACCOUNTS : English Turkish
ir hesap işlemini/muamelesini kaydetme
ENTRY INWARDS : English Turkish
n. gümrük giriş kaydı
ENTRY LEVEL SYSTEM : English Turkish
giriş seviyesi sistemi, temel sistem, belirli bir tür iş için uydurulan/uygun olan minimal sistem
ENTRY PERMIT : English Turkish
n. giriş izni
ENTRY VISA : English Turkish
giriş vizesi
ENTRYPHONE : English Turkish
n. diafon
ENTRYWAY : English Turkish
n. giriş, girme, kapı, birinin onun vasıtası ile girdiği geçit
ENTWINE : English Turkish
v. kıvırmak, dolaştırmak, bükmek; sarmak; tırmanmak
ENTWINED : English Turkish
adj. dolaşık
ENTWIST : English Turkish
v. sarmak, kıvırmak, bükmek, örmek, burmak
ENUCLEATE : English Turkish
v. çıkarmak, almak; açıklamak, aydınlatmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani