English
ENVIER : English Turkish
n. kıskanç kimse, gıpta eden kimse
ENVIOUS : English Turkish
adj. kıskanan, kıskanç, gıpta eden
ENVIOUS PERSON : English Turkish
kıskanç kimse, diğerini kıskanan kimse, diğerinin üzerine titreyen kimse
ENVIOUSLY : English Turkish
adv. kıskançlıkla, hasetle, açgözlülükle, hırsla, garezle
ENVIOUSNESS : English Turkish
n. kıskançlık, hasetlik, açgözlülük, tamahkarlık
ENVIRON : English Turkish
v. çevrelemek, etrafını sarmak, kuşatmak
ENVIRONMENT : English Turkish
n. etraf, ortam; çevre
ENVIRONMENT FRIENDLY : English Turkish
çevre dostu, çevreye zarar vermeyen
ENVIRONMENT MINISTER : English Turkish
çevre bakanı, milli çevre konularından sorumlu olan devlet bakanı
ENVIRONMENT VARIABLE : English Turkish
değişken ortam, bir iş çevresi hakkında detayları tanımlayan ve eşsiz bir isim altında DOS ortamında depolanan veri
ENVIRONMENTAL : English Turkish
adj. çevresel, çevre
ENVIRONMENTAL CONDITIONS : English Turkish
çevresel şartlar, çevrenin durumu (hava, topoğrafya, vb.)
ENVIRONMENTAL DISASTER : English Turkish
çevresel felaket, çevre katliamı, çevreyi çok fazla miktarda etkileyen felaket
ENVIRONMENTAL EDUCATION : English Turkish
n. çevre eğitimi, insanın çevre ile ilişkisiyle alakalı eğitim süreci, açıklanabilir değerlerde problemleri çözmek için disiplinler arası bir yaklaşım kullanan işlem; birbirlerini destekleyecek şekilde insanların ekolojik sistemleri ve davranışlarını nasıl yöneteceğini ve doğal çevrenin nasıl işlediğini eğitmek için organize edilmiş girişimler
ENVIRONMENTAL IMPACT : English Turkish
çevre etkisi, çevreye olan etki, belirli bir faaliyet veya projenin ekolojik etkileri
ENVIRONMENTAL INFLUENCES : English Turkish
çevre tesirleri, doğal kuvvetlerin etkileri
ENVIRONMENTAL JUSTICE : English Turkish
(Hukuk) kirletilmemiş ortamlarda yaşamaları için tüm ırklardan insanların kazanç ve inançları ile alakalı hakları ile ilgilenen hukuk dalı
ENVIRONMENTAL LAWS : English Turkish
çevre yasaları, çevrenin korunması ve muhafazası ile alakalı düzenlemeler
ENVIRONMENTAL POLLUTION : English Turkish
n. çevre kirliliği
ENVIRONMENTAL PROBLEM : English Turkish
çevre problemi, zor çevresel problem, çevre ile alakalı sıkıntılı mesele; çevreye zarar veren durum veya olay, çevrenin zarar görmesine neden olan şey
ENVIRONMENTAL PROTECTION : English Turkish
çevre koruma, çevrenin vasfını koruması için yürürlüğe konan tedbirler
ENVIRONMENTAL PROTECTION AGENCY : English Turkish
n. Çevre Koruma Örgütü, çevreyi korumak için standartlar belirleyen ve uygulayan ABD devlet kurumu, EPA
ENVIRONMENTAL PSYCHOLOGY : English Turkish
çevre psikolojisi, çevrenin insan davranışları üzerindeki etkilerini araştıran psikoloji dalı (doğal çevre, sosyal çevre, eğitim çevresi, vb.)
ENVIRONMENTAL RESOURCE MANAGEMENT : English Turkish
Çevre Kaynakları Yönetimi, ERM, çevre kalitesini yükseltmek ve doğal kaynakların korunması için çalışan dünya çapında organizasyon (değişik şirketler ve sanayilerle işbirliği ile)
ENVIRONMENTAL STUDIES : English Turkish
çevrebilim
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani