Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EQUITABLENESS : English Turkish

n. adalet, tarafsızlık

EQUITABLY : English Turkish

adv. adilane

EQUITATION : English Turkish

n. binicilik

EQUITY : English Turkish

n. adalet, tarafsızlık, eşitlikçilik; öz kaynak; aktörler birliği [brit.]

EQUITY CAPITAL : English Turkish

öz kaynak

EQUITY SECURITY : English Turkish

n. faiz getirmeyen hisse senetleri

EQUIVALENCE : English Turkish

n. eşitlik, denklik; karşılığı olma

EQUIVALENCY : English Turkish

n. eşdeğer olma özelliği, değer eşitliği, önem eşitliği

EQUIVALENT : English Turkish

n. bedel, karşılık, eşitlik

EQUIVALENT : English Turkish

adj. eşit, denk, eşdeğer

EQUIVALENTLY : English Turkish

adv. eşit derecede, uygun bir şekilde, eşdeğer bir tarzda

EQUIVOCACY : English Turkish

n. iki anlamlı olma eğilimi, müphem olma eğilimi (özellikle kandırma niyetiyle); şüphelilik, belirsizlik, iki veya daha fazla muhtemel anlamı olma durumu; kuşkululuk, kararsızlık, şüphelilik; belirsizlik, tereddüt, karar verilmemiş olma durumu

EQUIVOCAL : English Turkish

adj. iki anlamlı, şüpheli, belirsiz, lastikli (Argo)

EQUIVOCALITY : English Turkish

n. şüphelilik, belirsizlik, iki veya daha fazla muhtemel anlamı olma durumu; kuşkululuk, kararsızlık, şüphelilik; belirsizlik, tereddüt, karar verilmemiş olma durumu

EQUIVOCALLY : English Turkish

adv. birden fazla anlamla, kaçamak bir şekilde; kuşkulu bir şekilde, şüpheli bir şekilde

EQUIVOCALNESS : English Turkish

n. iki anlamlılık, belirsizlik

EQUIVOCATE : English Turkish

v. kelime oyunu yapmak, lastikli sözcükler kullanmak, kaçamaklı konuşmak

EQUIVOCATION : English Turkish

n. kaçamaklı söz, belirsiz konuşma, kelime oyunu

EQUIVOCATOR : English Turkish

n. lastikli konuşan kimse

EQUIVOKE : English Turkish

n. çok anlamlı terim; cinas; kelime oyunu

EQUIVOQUE : English Turkish

n. çok anlamlı terim; cinas; kelime oyunu

ER : English Turkish

acil servis, acil tıp durumu olan insanların tedavi edildiği hastane bölüm; Chicago'daki bir hastanede çekilen ünlü Amerikan televizyon dizisi

ERA : English Turkish

ERA, cinsiyet ayrımını anayasaya aykırı yapacak olan ABD Anayası'nda yasa değişikliği önerisi (bugünün aksine sadece illegal olan)

ERA : English Turkish

Kazanılan Koşu Ortalaması, ERA, (Beysbol) topu atan oyuncuya karşı son anda atılan sayıların skor ortalamasını ayrıntılı olarak gösteren istatistik

ERA : English Turkish

n. devir, çağ, çığır, tarih başlangıcı, tarih hesabı