Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EREMITICAL : English Turkish

adj. inzivaya çekilmiş insanlara veya onların toplumdan uzak yaşantılarına ait veya onlarla alakalı; yaşam stili olarak yanlızlığı tercih eden

ERENOW : English Turkish

adv. şimdiye kadar; önce, önceden

ERETHISM : English Turkish

n. eretizm, anormal uyarılma

ERETHISMIC : English Turkish

adj. eretizmle (anormal uyarılma) ile alakalı, duygusal uyarımlara karşı aşırı hassasiyet ile alakalı

EXOTOXIC : English Turkish

adj. mikroorganizma tarafından ortaya çıkarılan toksik madde ile alakalı (Kimya)

EXOTOXIN : English Turkish

n. mikroorganizma tarafından salıverilen toksin (Kimya)

EXOTROPIA : English Turkish

n. gözün dışa doğru dönmesi (Oftamoloji)

EXP : English Turkish

n. üssel fonksiyon (Cebir); command in Computers for rasing of a number to a power

EXPAND : English Turkish

v. şişirmek, büyütmek, yayılmak, şişmek, büyümek; genişletmek, genişlemek; açılmak; gelişmek; dönüşmek; açmak

EXPAND ONE'S CHEST : English Turkish

göğsünü şişirmek, derin bir nefes almak suretiyle göğsünü daha geniş hale getirmek

EXPANDABILITY : English Turkish

n. genişletilebilirlik, artırılabilirlik, gerdirilebilirlik, uzatılabilirlik

EXPANDABLE : English Turkish

adj. genişletilebilir, gerdirilebilir, uzatılabilir

EXPANDED : English Turkish

adj. genişletilmiş, büyütülmüş, çoğaltılan, çoğalan, artırılmış

EXPANDED FRACTION : English Turkish

enişletilmiş kesir, pay ve paydası aynı sayı ile çarpılan kesir (3/4=6/8)

EXPANDED KEYBOARD : English Turkish

genişletilmiş klavye, 101 tuş içeren bilgisayar klavyesi

EXPANDED LIABILITY : English Turkish

genişletilmiş sorumluluk, artırılmış sigorta kapsamı

EXPANDED MEMORY : English Turkish

genişletilmiş hafıza, 640K ile 1 Megabayt arasındaki bilgisayar hafızası (Bilgisayar)

EXPANDED MEMORY EMULATOR : English Turkish

hafızayı yönetmek için genişletilmiş hafızayı taklit eden program (Bilgisayar)

EXPANDER : English Turkish

n. büyüten/genişleten kimse veya şey; genişleten enstrüman

EXPANDING : English Turkish

adj. büyüyen, genişleyen

EXPANSE : English Turkish

n. genişlik, geniş alan; açılma, yayılma

EXPANSIBILITY : English Turkish

n. genişleme kapasitesi, geneişleyebilirlik, büyüme yeteneği

EXPANSIBLE : English Turkish

adj. genişleyebilir; gerdirilebilir, uzatılabilir, elastik

EXPANSION : English Turkish

n. genişleme, gelişme, büyüme, genleşme, genişlik, ilerleme

EXPANSION BOARD : English Turkish

harici kart, genişletme kartı, anakarta irtibatlanan ve çeşitli faaliyetlerin icrasına izin veren kart