Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ERADIATE : English Turkish

v. saçmak, ışın yaymak

ERADIATION : English Turkish

n. ışın yayma, saçma

ERADICABLE : English Turkish

adj. yok edilebilir, imha edilebilir olan

ERADICATE : English Turkish

v. kökünden halletmek, kökünü kurutmak; yok etmek, kökünden sökmek

ERADICATE TERROR : English Turkish

tetörün kökünü kurutmak, korku veya terörü yok etmek; terörizmin kökünü kazımak

ERADICATION : English Turkish

n. kökünü kurutma, yok etme

ERADICATOR : English Turkish

n. yok edici, silici, yok eden kimse veya şey, yok eden (kökünü kazıyan) kimse veya şey

ERASABLE : English Turkish

adj. silinebilir, silinerek temizlenebilir

ERASABLE OPTICAL DISK DRIVE : English Turkish

silinebilir optik disk sürücü

ERASABLE PROGRAMMABLE MEMORY : English Turkish

slinebilir programlanabilir bellek, yeniden programlanabilen ve silinebilen salt okunur bellek

ERASE : English Turkish

v. silmek, temizlemek, silip atmak; kazımak; öldürmek

ERASED : English Turkish

adj. silinmiş; tamamen çıkarılmış, kazınmış

ERASER : English Turkish

n. silgi; kazıma çakısı

ERASING : English Turkish

n. silme, temizleme, kökünü kazıma

ERASING HEAD : English Turkish

n. silme kafası, teyp kaydedicinin daha önceden manyetik bant üzerine kaydedilmiş materyalleri tamamen kaldıran/silen bir parçası

ERASING OF CHARGE : English Turkish

ir suçlamanın kaldırılması, bir ithamdan kurtulma

ERASION : English Turkish

n. silme, silinti; kazıma ,kazıntı; hastalıklı dokuları kazıma

ERASMUS : English Turkish

n. Erasmus, Desiderius Erasmus (d.
1536), Hollandalı teoloji bilgini ve yazar

ERASURE : English Turkish

n. silinti, silinen şey, silme; kazıntı

ERBIUM : English Turkish

n. nadir metalik kimyasal element

ERDOS : English Turkish

n. Erdos, soyadı; Paul Erdos (
1996), üretken ve eksantrik Macaristan doğumlu matematikçi

ERE : English Turkish

prep. önce, evvel

ERE : English Turkish

conj. önce, evvel

ERE LONG : English Turkish

adv. çok geçmeden, neredeyse, yakında, birazdan

ERE NOW : English Turkish

adv. bundan önce, önceden, vaktiyle