English
EVALUATOR : English Turkish
n. tahminci, değerlendirici, değer biçen kimse
EVANESCE : English Turkish
v. gözden kaybolmak, yok olmak, silinmek
EVANESCENCE : English Turkish
n. gözden kaybolma, yok olma, silinme
EVANESCENT : English Turkish
adj. gözden kaybolan, unutulup giden, fani
EVANESCENTLY : English Turkish
adv. fani bir şekilde, unutulup giden bir tarzda, kısaca, hızlıca
EVANGEL : English Turkish
n. müjde
EVANGEL : English Turkish
n. İncil, iyi haber
EVANGELIC : English Turkish
adj. İncil'e ait, İncil'i öğretmeyle ilgili, protestanlığa ait
EVANGELICAL : English Turkish
adj. İncil'e ait, İncil'i öğretmeyle ilgili, protestanlığa ait
EVANGELICALISM : English Turkish
n. Yeni Ahit'te ortaya konan öğretilere olan inanç
EVANGELICALLY : English Turkish
adv. İncilsel bir tarzda, Yeni Ahit (İncil) ve onun öğretilerine göre
EVANGELISATION : English Turkish
n. İncil'i öğretme eylemi; Hristiyanlığa dönüştürme; İncil'in öğretilmiş olması durumu (ayrıca evangelization)
EVANGELISE : English Turkish
v. Hristiyan İncil'ini öğretmek/telkin etmek, Hristiyanlığa devşirme yollarını aramak; bir evangelistin eylemi; Hristiyan yapma, Hristiyanlığa devşirme; belirli inanç ve fikirleri paylaşma konusunda diğerlerini ikna etmeye teşebbüs etmek (ayrıca evangelize)
EVANGELISM : English Turkish
n. İncil'i yayma, evangelizm, protestan mezhebi
EVANGELIST : English Turkish
n. İncili yazanlardan her biri, evangelist kimse, gezici vaiz
EVANGELISTA : English Turkish
n. Evangelista, ad; soyadı
EVANGELISTIC : English Turkish
adj. Hristiyan İncil'ini telkin edenlerle alakalı, evangelistlere ait
EVANGELISTICALLY : English Turkish
adv. Yeni Ahit (İncil) ve onun öğretilerine göre
EVANGELIZATION : English Turkish
n. İncil'i öğretme, İncil'i öğrenme
EVANGELIZE : English Turkish
v. İncil'i öğretmek, hristiyanlığa döndürmek
EVANISH : English Turkish
v. gözden kaybolmak, tarihe karışmak, kaybolup gitmek
EVANS : English Turkish
n. Evans, soyadı
EVANSVILLE : English Turkish
n. Evansville, Indiana'da bir şehir (ABD); Wisconsin'de bir şehir (ABD)
EVAPORATE : English Turkish
v. buharlaşmak, buharlaştırmak; uçmak, uçup gitmek; yok olmak
EVAPORATED : English Turkish
adj. buharlaştırılmış, kısmen suyu alınmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani