English
EXCHANGE OFFICE : English Turkish
n. kambiyo gişesi, döviz bürosu
EXCHANGE POINT : English Turkish
n. döviz bürosu
EXCHANGE RATE : English Turkish
döviz kuru, kur farkı
EXCHANGE RATE INSURANCE : English Turkish
devalüasyon oranları garantisi, enflasyon oranından daha düşük ilerleyen devalüasyon oranına bağlı olarak ihracatçıların maruz kaldıkları kayıplar üzerindeki devlet garantisi/sigortası
EXCHANGE RATE MECHANISM : English Turkish
Döviz Kuru Mekanizması, sabit döviz kuru koruma yöntemi, 1999'da çalışmaya başlayan AET parasal örgütünün bir parçası
EXCHANGE STANDARD : English Turkish
döviz bozdurma standartı, döviz alma veya bozdurma oranlarına göre para/döviz değiştirmenin mümkün olduğu sistem
EXCHANGE STUDENT : English Turkish
değişim örencisi, misafir öğrenci, yabancı öğrenci, kendi ülkesi dışında bir okulda veya üniversitede öğrenim gören öğrenci (genellikle iki belirli okul arasında organize edilen bir programın parçası olarak)
EXCHANGE VALUE : English Turkish
n. çapraz kur, kur oranı, parite, piyasada hizmet ve mallar için bir para biriminin satın alma gücü
EXCHANGE WHISPERS : English Turkish
v. kulaktan kulağa fısıldamak
EXCHANGE-TRADED NOTE : English Turkish
n. Borsa yatırım notu, ETN, endeksle bağlantılı olan not, underwriting bankanın çıkardığı ve gelirlerinin piyasa performansı değerlendirmesine bağlı olan borç senedi (teminatsız ve kısıtlanmamış)
EXCHANGEABILITY : English Turkish
n. değiştirilebilirlik, değiş tokuş edilebilir olma özelliği, karşılıklı değiştirilebilirlik; yerine geçebilirlik; karşılıklı değiştirilebilirlik
EXCHANGEABLE : English Turkish
adj. takas edilebilir, değiştirilebilir
EXCHANGEABLY : English Turkish
adv. takas edilebilir bir tarzda, değiştirilebilir bir şekilde, karşılıklı değiştirilerek
EXCHANGED A FEW WORDS : English Turkish
iraz konuşma, kısa sohbet
EXCHANGED LETTERS : English Turkish
mektupla haberleşen, biri diğerine mektup yazan
EXCHANGED ROLES : English Turkish
değişilen roller, değiş tokuş edilen fonksiyonlar, takas edilen roller
EXCHANGED VIEWS : English Turkish
görüş alış verişi, paylaşılan izlanimler, hakkında konuşulan fikirler
EXCHANGER : English Turkish
n. dövizci, döviz bozan kimse, para değiş tokuşu yapan kimse
EXCHEQUER : English Turkish
n. hazine, maliye; mali kaynaklar toplamı
EXCHEQUER : English Turkish
n. maliye bakanlığı [brit.]
EXCHEQUER BILL : English Turkish
hazine bonosu
EXCHEQUER BOND : English Turkish
n. hazine bonosu
EXCIPIENT : English Turkish
n. bir ilaç içerisindeki atıl madde
EXCISABLE : English Turkish
adj. vergilendirilebilir, vergiye tabi
EXCISE : English Turkish
n. vergi, tüketim vergisi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani