Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EXCESS PROFITS TAX : English Turkish

kazanç fazlası vergisi, bir iş girişiminin baz alınan yıllara göre ortalama kazanç ortalamasının üzerindeki kazançlarından alınan vergi, ept (Finans)

EXCESS SUPPLY : English Turkish

fazla veya gereksiz stok, ekstra karşılı, ekstra yedek akçe, yedek veya artık stok

EXCESS VOLTAGE : English Turkish

n. aşırı voltaj, yüksek gerilim

EXCESS WEIGHT : English Turkish

n. fazla ağırlık

EXCESSIVE : English Turkish

adj. aşırı, fazla, haddinden fazla; azgın, fahiş; lüzumsuz, ölçüsüz, taşkın

EXCESSIVE SELF-CONFIDENCE : English Turkish

aşırı öz güven, aşırı gurur, kendine aşırı güven, kibir, kendini beğenme

EXCESSIVE SEXUAL DESIRE : English Turkish

n. şehvet düşkünlüğü

EXCESSIVELY : English Turkish

adv. aşırı, fazlaca, çok fazla

EXCESSIVELY JEALOUS : English Turkish

adj. çok kıskanç

EXCESSIVENESS : English Turkish

n. aşırılık, fahişlik, normalin ötesine aşma, aşırı miktar

EXCHANGE : English Turkish

n. değiştirme, değiş tokuş, takas, karşılıklı alıp verme; trampa, bozma, karşılıklı olarak yapma; kambiyo; borsa; santral

EXCHANGE : English Turkish

v. değiştirmek, değiş tokuş etmek, karşılıklı alıp vermek, takas etmek; almak; çevirmek, bozmak, bozdurmak; karşılıklı olarak yapmak

EXCHANGE BLOWS : English Turkish

karşılıklı darbe indirmek, birbirine vurmak, savaşmak, kavga etmek

EXCHANGE BROKER : English Turkish

orsa simsarı, döviz alıp satan kimse

EXCHANGE COMMISSION : English Turkish

döviz takas komisyonu, bir para birimini diğer para birimine dönüştürürken alınan komisyon ücreti

EXCHANGE DIFFERENTIALS : English Turkish

kur farkları, para/döviz takas oranları arasındaki farklar

EXCHANGE GREETINGS : English Turkish

karşılıklı selamlaşmak, merhaba demek, birbirine selam vermek

EXCHANGE MONEY : English Turkish

döviz bozdurmak, bir para birimini diğeri ile değiştirmek

EXCHANGE OF BLOWS : English Turkish

n. yumruklaşma

EXCHANGE OF DELEGATIONS : English Turkish

delegasyon değişimi, dış temsilcilikleri karşılıklı olarak değiştirme

EXCHANGE OF LETTERS : English Turkish

mektupla haberleşme, karşılıklı mektup gönderimi

EXCHANGE OF POPULATION : English Turkish

nüfus mübadelesi, bir popülasyonun diğeri ile yer değiştirmesi

EXCHANGE OF PRISONERS : English Turkish

mahkum değişimi, karşılıklı mahkumları serbest bırakma, esir düşen kendi insanlarının serbest bırakılması için karşılıklı olarak düşman esirlerinin serbest bırakılması

EXCHANGE OF STUDENTS : English Turkish

öğrenci değişimi, belirli bir süre için farklı okulların öğrencilerinin karşılıklı olarak yer değiştirmesi (genellikle farklı ülkelerin okullarından)

EXCHANGE OF WORDS : English Turkish

fikir teatisi, karşılıklı görüş alış verişi, tartışma, iletişim