English
EXPRESSED AN OPINION : English Turkish
ir fikri ifade eden, bir fikir belirten, bir fikri dile getiren
EXPRESSED ANGER : English Turkish
kızgınlığını ifade eden, ne kadar kızgın olduğunu gösteren
EXPRESSED CONFIDENCE IN HIM : English Turkish
ona olan itimatını ifade eden, ona olan güvenini gösteren, onun yetenekleri hakkında şüphesi olmadığını belirten
EXPRESSED DOUBTS : English Turkish
şüphelerini ifade eden, konu ile ilgili ne kadar tereddüt içerisinde olduğunu belirten (bir kişi veya bir şey hakkında)
EXPRESSED EMOTIONS : English Turkish
tutkularını ifade eden, duygularını ifade eden, duygularını bildiren, hissettiklerini açıklayan
EXPRESSED HIS DOUBT : English Turkish
tereddüt veya kuşkusunu dile getiren, inanmadığını açıklayan, şüphelerini seslendiren
EXPRESSED HIS EMOTIONS : English Turkish
duygularını ifade eden, hissettiklerini belirten
EXPRESSED HIS HOPE : English Turkish
ümidini ifade eden, ümidini ortaya koyan, istenen bir şeyle ilgili beklentilerini belirten, dileğini ifade eden, özlemini dile getiren, umudunu söyleyen
EXPRESSED HIS OPINION : English Turkish
fikrini ifade eden, fikrini belirten, fikrini dile getiren
EXPRESSED HIS PROTEST : English Turkish
prorestosunu ifade eden, itirazını dile getiren, karşı olduğunu belirten, yakınan, şikayet eden
EXPRESSED HIS RESERVATION : English Turkish
şüphesini ifade eden, kuşkularını bildiren, itirazlarını dile getiren
EXPRESSED HIS THOUGHTS : English Turkish
düşüncelerini ifade eden, fikrini bildiren, görüşlerini dile getiren, inandıklarını belirten
EXPRESSED HIS WILLINGNESS : English Turkish
istekliliğini ifade eden, aynı fikirde olan, hazır olduğunu belirten, şevk ve hevesini ortaya koyan, razı olan, kabul eden
EXPRESSED HIS WISH : English Turkish
arzusunu belirten, özlemini ifade eden, dileğini söyleyen, ümidini dile getiren
EXPRESSED INTEREST : English Turkish
ilgi/alaka gösteren, merak ve ilgi gösteren, dikkatli/özenli olan
EXPRESSED NO OBJECTION : English Turkish
itiraz etmeyen, itiraz dile getirmeyen, itiraz belirtmeyen
EXPRESSED OBJECTION : English Turkish
karşı olduğunu belirten, itirazını dile getiren, protesto eden, onaylamayan, şikayet eden, yakınan
EXPRESSED REGRET : English Turkish
pişmanlık ifade eden, pişmanlık gösteren, üzüntüsünü sergileyen, vicdan azabını dile getiren, tövbe ettiğini söyleyen, hayalkırıklığını belirten
EXPRESSED SATISFACTION : English Turkish
tatmin olduğunu ifade eden,
'den dolayı memnuniyetini belirten,
ile hoşnut olan
EXPRESSED WILLINGNESS : English Turkish
istekliliğini ifade eden, aynı fikirde olan, hazır olduğunu belirten, şevk ve hevesini ortaya koyan, razı olan, kabul eden
EXPRESSIBLE : English Turkish
adj. ifade edilebilir, ortaya konulabilir, belirtilebilir, kelimelere dökülebilir
EXPRESSING : English Turkish
n. söyleyiş, dile getirme, ifade etme, iletişim, telaffuz, iletme, nakletme
EXPRESSING AN OPINION : English Turkish
ir fikir belirtme, bir fikri dile getirme
EXPRESSION : English Turkish
n. ifade, söz, anlatım, ifade etme, yüz ifadesi; eda; ibare, deyim, tabir
EXPRESSIONAL : English Turkish
adj. ifadeye ilişkin veya ifade etme ile alakalı; ifadesel, dilin karakteristiğine ilişkin
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani