Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FEDERAL DEMOCRATIC REPUBLIC OF ETHIOPIA : English Turkish

n. Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti, Etiyopya, doğu Afrika'da bir ülke

FEDERAL ELECTION COMMISSION : English Turkish

Federal Seçim Komisyonu, kampanya finanse etmek düzenlemelerini uygulayan bağımsız ABD devlet kurumu (ABD Senatosu, Temsilciler Meclisi, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcıları adayları için), FEC

FEDERAL EMERGENCY MANAGEMENT AGENCY : English Turkish

Federal Acil Durum Yönetim Teşkilatı, doğal ve insan kaynaklı faciaları olaylarında afet yardımı sağlayan ABD devlet kurumu (seller, kasırgalar, kimyasal akıtmalar, terör saldırıları, vs.), FEMA

FEDERAL FUNDS : English Turkish

n. (ABD) federal kaynaklar (para), bir Federal Rezerv Bankası tarafından diğerine borç verilen veya gecelik olarak yatırılan rezerv para

FEDERAL INSURANCE CONTRIBUTIONS ACT : English Turkish

Federal Sigorta Primi Yasası, Sosyal Güvenlik ve Sağlık sigortası programları ödemeleri için işverenlerin çalışanların maaşlarından kesmelerini gerektiren ABD devlet kanunu, FICA

FEDERAL REPUBLIC OF NIGERIA : English Turkish

n. Nijerya Federal Cumhuriyeti, Nijerya, batı Afrika'da bir ülke, Afrika'da en fazla nüfusa sahip olan ülke

FEDERAL RESERVE : English Turkish

n. ABD Merkez Bankası, ülkenin para ve kredi arzını karşılayan Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası

FEDERAL RESERVE BANK : English Turkish

n. Federal Rezerv Bankası, ihtiyatları elinde tutan ve bulunduğu bölgedeki bağlı bankalara borç para veren ABD'de 12 üye bölgesel bankadan biri

FEDERAL RESERVE SYSTEM : English Turkish

n. Federal Rezerv Sistemi, 12 Federal Rezerv Bankasından ve Yöneticiler Kurulundan oluşan, 1913'te ABD Kongresi tarafından kurulan sistem

FEDERAL TAX : English Turkish

federal vergi, merkezi hükümet tarafından toplanan vergi

FEDERAL TRADE COMMISSION : English Turkish

antitröst yasalarını uygulamak ve yanlış reklamı önlemekle görevli federal kuruluş, FTC

FEDERALESE : English Turkish

n. ABD hükümet belgelerinde ve yazışmalarında kullanılan gereksiz şekilde karmaşık dil

FEDERALISATION : English Turkish

n. bir organizasyon altında birleşme, bir araya toplama, bir araya getirme; federal hükümetin kontrolü altına alma eylemi (ayrıca federalization)

FEDERALISE : English Turkish

v. birleştirmek, bir araya getirmek, bir araya toplamak; federal hükümetin kontrolü altına yerleştirmek (ayrıca federalize)

FEDERALISM : English Turkish

n. sınırlı yönetim gücünü elinde bulundurmaya devam etmekle birlikte farklı devletlerin merkezi bir yönetim altında birleştiği devlet şekli; Federalist parti prensipleri

FEDERALIST : English Turkish

n. federalist, federalizm savunucusu; Federalist parti üyesi (ABD Tarihi)

FEDERALIST : English Turkish

adj. federalizme ilişkin; Federalistler'le alakalı (ABD Tarihi)

FEDERALIST PARTY : English Turkish

Federalist Parti, güçlü merkezi hükümet ve anayasayı benimsemeyi destekleyen 1789'da kurulan Amerika Birleşik Devletleri siyasi partisi

FEDERALIZATION : English Turkish

n. birleşme, bir araya toplama, bir araya getirme; federal hükümetin kontrolü altına alma eylemi (ayrıca federalisation)

FEDERALIZE : English Turkish

v. birleştirmek, bir araya getirmek, bir araya toplamak; federal hükümetin kontrolü altına yerleştirmek (ayrıca federalise)

FEDERALIZED : English Turkish

adj. bir federasyonda birleşmiş, seçerek (kendi isteğiyle) birbiri ile birleşmiş; federal hükümetin kontrolü altında olan

FEDERALLY : English Turkish

adv. federal bir tarzda, birleşik bir tarzda; federal bir bakış açısından; federal hükümet tarafından

FEDERALLY-FUNDED : English Turkish

adv. federal hükümet tarafından sağlanan parayla

FEDERATE : English Turkish

v. birleştirmek, birleşmek

FEDERATE : English Turkish

adj. birleşik, federe