Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FEEL : English Turkish

n. duygu, his, dokunma hissi, temas, hissetme, sezgi

FEEL : English Turkish

v. dokunmak, ellemek, yoklamak, hissetmek, duymak, sezmek, anlamak

FEEL ALL RIGHT : English Turkish

iyi hissetmek, tamam olmak, iyi olmak

FEEL ANGRY : English Turkish

kızgınlık hissetmek, delirmek, öfkelenmek, kızgın olmak

FEEL ASHAMED : English Turkish

v. küçük düşmek

FEEL AT HOME : English Turkish

evinde hissetmek, burada rahat hissetmek, kendini rahatlatmak, kendi evinmiş gibi hareket etmek

FEEL BAD : English Turkish

kötü hissetmek

FEEL BAD ABOUT : English Turkish

v. üzülmek, üzüntü duymak

FEEL BADLY ABOUT : English Turkish

v. üzülmek, üzüntü duymak

FEEL BENUMBED : English Turkish

v. karıncalanmak

FEEL BLUE : English Turkish

canı sıkılmak, keyifsiz olmak

FEEL CERTAIN : English Turkish

emin olmak

FEEL CHEAP : English Turkish

mahçup hissetmek, iyi hissetmemek, dökülmek

FEEL CHILLY : English Turkish

v. üşümek, ürpermek, soğuktan titremek

FEEL COLD : English Turkish

üşümek

FEEL CONSTRAINED : English Turkish

v. mecbur hissetmek

FEEL DOWN : English Turkish

v. keyifsiz olmak, morali bozuk olmak

FEEL DRAWN TO SMB : English Turkish

v. kendini yakın hissetmek, kapıldığını hissetmek

FEEL EMPTY : English Turkish

oşluk hissetmek; aç olduğunu hissetmek

FEEL FAINT : English Turkish

ayılacak gibi olmak, hali kalmamak, bitkin hissetmek

FEEL FINE : English Turkish

iyi hissetmek, tamam olmak, iyi olmak

FEEL FOR : English Turkish

-'a merhamet ve acıma hissetmek, acımak,
'için üzgün olmak

FEEL FOR SMB : English Turkish

v. acımak, duygularını paylaşmak

FEEL FREE : English Turkish

özgür hissetmek, istediğini yapmak, dilediği şekilde hareket etmek, istediği herşeyi yapabilecek gibi rahat hissetmek

FEEL GIDDY : English Turkish

aşı dönmek, sersem gibi olmak