Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FINN : English Turkish

n. Finli, Finlandiyalı

FINNAN HADDOCK : English Turkish

tütsülenmiş mezgit balığı

FINNED : English Turkish

adj. yüzgeçli, kanatlı [müh.]

FINNER : English Turkish

n. çatal kuyruklu balina

FINNIC : English Turkish

adj. Finlandiya'ya özgü, Finlandiyalı, Finlandiya ile ilgili; Finlandiya insanlarına ait olan

FINNING : English Turkish

n. balığın yüzgeçlerini çıkarma

FINNISH : English Turkish

n. Fince

FINNISH : English Turkish

adj. Finlandiya'ya özgü

FINNISH CITIZEN : English Turkish

Finlandiya vatandaşı, Finlandiya’da vatandaş olan

FINNISH SAUNA : English Turkish

Finlandiya sauna, sıcak taşlar üzerine su atarak buhar elde edilen sauna

FINNY : English Turkish

adj. yüzgeçli, yüzgece benzer, balıklara ait, balık, balıklı

FIO : English Turkish

ir tekneyi yükleme ve boşaltma maliyeti gemiyi kiralayana aittir

FIORD : English Turkish

n. fiyort, dar ve derin körfez

FIORELLO HENRY LA GUARDIA : English Turkish

n. Fiorello Henry La Guardia, (
1947) ABD'li avukat, ABD Temsilciler Meclisi üyesi, New York City belediye başkanı (
1945)

FIORELLO HENRY LAGUARDIA : English Turkish

n. Fiorello Henry LaGuardia, Fiorello La Guardia (
1947), ABD'li avukat, ABD Temsilciler Meclisi üyesi, New York City belediye başkanı (
1945)

FIORENTINA : English Turkish

n. Fiorentina, İtalyan fubol takımı

FIPPLE : English Turkish

n. tahtadan yapılma nefesli müzik enstrümanında hava akımını yönlendiren tahtanın tıkanması

FIQH : English Turkish

n. (İslam) fıkıh, Kuran öğretileri üzerine kurulan İslam Hukuku felsefesi ve bilimi, İslami günlük yaşam kuralları

FIR : English Turkish

n. köknar

FIR CONE : English Turkish

n. köknar kozalağı

FIR NEEDLE : English Turkish

köknar iğne yaprağı

FIR TREE : English Turkish

kozalaklı her zaman yeşil ağaç

FIRE : English Turkish

n. ateş, alev, yangın, ısıtıcı, ocak, hırs, heyecan, ateş etme

FIRE : English Turkish

v. yakmak, işten atmak, tutuşturmak, ısıtmak, ateşlemek, işten kovmak, kovmak, işten çıkarmak, alev almak, yanmak, ateş almak, çalışmak (motor vb.), soruvermek, soru yağmuruna tutmak

FIRE : English Turkish

interj. ateş