English
FINENESS : English Turkish
n. incelik, güzellik, zarafet
FINERY : English Turkish
n. süs, şıklık, güzel elbise, hamdemir tasfiyesi
FINESPUN : English Turkish
adj. ince, narin, zarif, dayanıksız ve çürük (bir kumaş hakkında, vb.); aşırı derecede rafine edilmiş; arındırılmış, saflaştırılmış
FINESSE : English Turkish
n. incelik, hile, kurnazlık, ustalık, beceri, fines (briç)
FINFISH : English Turkish
n. uzun ve ince balina türü (çatalkuyruk ailesinden); gerçek balık (kabuklu deniz hayvanından ayırt etmek adına)
FINGALL : English Turkish
n. Fingall, erkek ismi
FINGER : English Turkish
n. parmak, ibre, ispiyoncu, muhbir
FINGER : English Turkish
v. parmak ile dokunmak, ellemek, çalmak (müzik), parmakla göstermek, ele vermek
FINGER BOWL : English Turkish
el yıkama tası (sofrada)
FINGER HOLE : English Turkish
n. bir parmak sokmak için delik (bowling topunda veya telefon tuşu çevirirken ki gibi); tahtadan yapılma bir müzik enstrümanındaki çalan kişinin ses tonunu parmaklarını basarak değiştirebildiği delik
FINGER MAN : English Turkish
n. ispiyoncu, muhbir
FINGER MARK : English Turkish
n. parmak izi, kirli bir parmağın temiz bir yüzey üzerinde bıraktığı kirli iz
FINGER OF GOD : English Turkish
Tanrı'nın parmağı, mucize, Allah'ın işi, tanrısal iş
FINGER PAINT : English Turkish
n. parmak boyası, bir kimsenin çıplak elleri ile uygulayabileceği şekilde tasarlanmış yumuşak boya (büyük çoğunlukla çocuklar tarafından kullanılan)
FINGER POST : English Turkish
yön işareti, ima, dolaylı anlatma
FINGER READING : English Turkish
parmak okuması, körler alfabesi kullanarak okuma
FINGER WAVE : English Turkish
parmak dalgası, nemli saç üzerinde parmaklarla yapılan saç dalgası
FINGERBOARD : English Turkish
n. klavye, keman sapı (ud vb.)
FINGERBREADTH : English Turkish
n. bir parmağın genişliği (yaklaşık 2 cm {¾ inç})
FINGERED : English Turkish
adj. parmaklı
FINGERED : English Turkish
suff. parmaklı
FINGERHOLD : English Turkish
n. parmak ucu ile tutma, hafif destek
FINGERING : English Turkish
n. parmakları ile bir müzik aleti çalma eylemi; dokunma, elleme; çalma niyeti ile eline alma
FINGERLESS : English Turkish
adj. parmaksız
FINGERLIKE : English Turkish
adj. parmağa benzeyen, parmağa benzer
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani