Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FINE FRUIT : English Turkish

iyi kalitede meyve

FINE GOLD : English Turkish

saf altın, diğer metallerle karıştırılmamış altın

FINE GRAINED : English Turkish

ince taneli

FINE LINE : English Turkish

ince çizgi

FINE LITERATURE : English Turkish

mükemmel edebiyat/literatür

FINE MATERIAL : English Turkish

yüksek kalitede madde

FINE OFF : English Turkish

aşınmak, incelmek

FINE OPTION : English Turkish

mahkemeye gitmektense cezayı ödeme seçeneği

FINE PEN : English Turkish

çok ince bir çizgi ile yazan dolmakalem

FINE PLANE : English Turkish

ir planya (marangoz aleti) ile düzleştirmek

FINE PRINT : English Turkish

küçük olarak yazılan ve okunması zor olan sözleşmeden çıkan ikincil maddeler

FINE SIEVE : English Turkish

güzel elek, kaliteli kalbur, iyi filtre; yakından inceleme

FINE SPUN : English Turkish

incecik, inceltilmiş

FINE TUNING : English Turkish

ince ayarlamalar yapma (makina üzerinde, enstrüman üzerinde, vb.)

FINE WEATHER : English Turkish

iyi hava, güzel hava

FINE WORDS : English Turkish

güzel kelimeler; yumuşak sözler, boş sözler

FINE WORK : English Turkish

n. ince iş

FINE YOUNG MAN : English Turkish

dik duran dinç geç erkek, mükemmel genç adam, yakışıklı genç adam

FINE-NEEDLE ASPIRATION : English Turkish

n. (Pataloji) FNA, tahlil etmek için bir dokunun veya sıvının veya diğer maddelerin vücuttan enjektörle emilerek alınması

FINE-TOOTH COMB : English Turkish

dişleri birbirine çok yakın olan tarak/kaşağı

FINE-TOOTHED COMB : English Turkish

sık dişli kaşağı

FINEABLE : English Turkish

adj. cezalandırılabilir, bir ceza verilebilir

FINELY : English Turkish

adv. aşırı derecede iyi; nazikçe, zarif bir şekilde; mükemmel şekilde; kusursuzca, kesinlikle, dikkatle, özenle; kibarca

FINELY CHOPPED : English Turkish

adj. incecik kıyılmış, çok küçük parçalar şeklinde kıyılmış, küçük küpler şeklinde doğranmış

FINELY GROUND : English Turkish

un ufak edilmiş, küçük partiküller şeklinde ezilmiş, pudra şeklinde öğütülmüş