Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FINISHED ARTICLE : English Turkish

tamamlanmış ürün

FINISHED GOODS : English Turkish

imalatı tamamlanmış ve satışa hazır ürünler (Muhasebe)

FINISHED HIS STUDIES : English Turkish

okulunu bitirmiş, eğitimini tamamlamış, sınıfını geçmiş

FINISHED PRODUCT : English Turkish

itmiş ürün, tamamlanmış ürün

FINISHER : English Turkish

n. son işlemi yapan kimse, cilacı, darbe, ani hareket

FINISHING : English Turkish

adj. bitirici, son

FINISHING : English Turkish

n. bitirme, tamamlama, cila, apre

FINISHING LINE : English Turkish

varış çizgisi

FINISHING STROKE : English Turkish

son vuruş, son çarpma

FINISHING TOUCH : English Turkish

itiş dokunuşu, birşeyi tamamlamak için ihtiyaç duyulan son ilave

FINITE : English Turkish

adj. sınırlı, sonu olan, ölçülebilir, sayı veya şahıs gösteren [dilb.]

FINITELY : English Turkish

adv. sınırlı bir şekilde, sonlu bir şekilde (Matematik)

FINITENESS : English Turkish

n. sonu olma

FINITUDE : English Turkish

n. sınırlı olma özelliği; sayılabilir olma vasfı

FINK : English Turkish

n. grev kırıcı işçi, ispiyoncu, sevilmeyen kimse, alçak kimse

FINK ON : English Turkish

v. ihbar etmek, ispiyonlamak

FINK OUT : English Turkish

v. destek vermemek, katılmamak

FINLAND : English Turkish

n. Finlandiya

FINLANDER : English Turkish

n. Finlandiyalı, Finlandiya'nın yerlisi ya da vatandaşı

FINLANDISATION : English Turkish

n. Finlandizasyon, süper güçlere boyun eğerek bir ülkenin tarafsızlaşması; güçlü bir ülkenin kendisine yakın olan daha küçük bir ülkenin politikaları üzerine olabilecek etki; (geçmişte) Sovyetler Birliği etkisi altında komünist olmayan ülkelerin tarafsızlık politikası; böyle bir politikanın kabul edilmesi (ayrıca Finlandizasyon)

FINLANDISE : English Turkish

v. Finlandize etmek, Finlandizasyon ile karşı karşıya olmak (ayrıca Finlandize)

FINLANDIZATION : English Turkish

n. Finlandizasyon, süper güçlere boyun eğerek bir ülkenin tarafsızlaşması; güçlü bir ülkenin kendisine yakın olan daha küçük bir ülkenin politikaları üzerine olabilecek etki; (geçmişte) Sovyetler Birliği etkisi altında komünist olmayan ülkelerin tarafsızlık politikası; böyle bir politikanın kabul edilmesi (ayrıca Finlandizasyon)

FINLANDIZE : English Turkish

v. Finlandize etmek, Finlandizasyon ile karşı karşıya olmak (ayrıca Finlandise)

FINLEY : English Turkish

n. Finley, erkek ismi; soyadı

FINLIKE : English Turkish

adj. yüzgece benzeyen, yüzgece benzer