English
FRET ABOUT : English Turkish
içi içini yemek, yakınmak, hakkında endişelenmek, acısı çekmek, hakkında kara kara düşünmek
FRET AND FUME : English Turkish
söylenmek, mırıldanmak
FRET SAW : English Turkish
n. oyma testeresi, kıl testere
FRET-SAW : English Turkish
kıl testere, uzun dişli ağzı olan testere
FRETBOARD : English Turkish
n. perdeli klavye, perdeleri olan telli algı sapı
FRETFUL : English Turkish
adj. ters, huysuz, aksi
FRETFULLY : English Turkish
adv. huysuz bir şekilde, endişeli bir şekilde; tedirgin bir şekilde; öfkeyle, sinirli bir biçimde
FRETFULNESS : English Turkish
n. huysuzluk, endişeli olma durumu; kızdırma; sinirlilik, huysuzluk
FRETSAW : English Turkish
n. kıl testere, uzun dişli ağzı olan testere
FRETTED : English Turkish
adj. yıpranmış, yenime uğramış, aşınmış; canı sıkkın, tedirgin, endişeli; süslenmiş, süsleyici modeller ile dekore edilmiş
FRETTY : English Turkish
adj. endişeli, kaygılı, huzursuz, huysuz; hırçın; sinirlenmiş, aksi
FRETTY : English Turkish
adj. fretty, çapraz giden ve birbirinin içine giren birlikte örülmüş diyagonal çizgiler ile kaplanmış; oyma işi ile dekore edilmiş
FRETWORK : English Turkish
n. oyma işi, kafes işi, hasır işi
FREUD : English Turkish
n. Freud
FREUDIAN : English Turkish
n. Freud yanlısı kimse
FREUDIAN : English Turkish
adj. Freud kuramlarına ait
FREUDIAN SLIP : English Turkish
n. dil sürçmesi
FREUDIANISM : English Turkish
n. freudizm, Sigmund Freud tarafından geliştirilen fikirleri ve teorileri kullanma veya kullanma eğilimi olma
FREUND : English Turkish
n. Freund, soyadı; Jules Freund (
1960) uluslararası alanda tanınan Amerika Birleşik Devletleri bağışıklık uzamanı ve bakteriyolog (Macaristan'da doğmuş olan); Wilhelm A. Freund (
1918), Alman jinekolog
FRF : English Turkish
Fransız frankı, Fransa'da eski para birimi
FRI : English Turkish
n. Fri, aşk ve güzellik tanrıçası (Cermen Mitolojisi)
FRI. : English Turkish
n. cuma
FRIABILITY : English Turkish
n. ufalanırlık, gevreklik
FRIABLE : English Turkish
adj. gevrek, ufalanır, kolay dağılır
FRIABLENESS : English Turkish
n. gevreklik, kırılganlık, kırılgan olma, kolay kırılabilir olma niteliği
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani