English
FRIAR : English Turkish
n. keşiş (katolik), katolik rahibi
FRIAR'S BALSAM : English Turkish
n. aselbent eriyiği
FRIAR'S LANTERN : English Turkish
n. aldatıcı ümit, bataklık ışığı, bataklık alanlarda etrafını kaplayan zayıf fosforlu ışık
FRIARY : English Turkish
n. manastır
FRIBBLE : English Turkish
v. boşa geçirmek, oyalanmak, tembellik etmek
FRIBBLER : English Turkish
n. oyalanan kimse, önemsemeyen kimse, oyuncu, kendini eğlendiren kişi; uçarı kimse
FRICANDEAU : English Turkish
n. dana etinden yapılan kızartma, domuz yağı sürülmüş ve kendi suyu ile kısık ateşte pişirilmiş veya kavrulmuş ince dilimlenmiş dana eti
FRICASSEE : English Turkish
v. yahni pişirmek, salçalı yemek yapmak
FRICATIVE : English Turkish
n. frikatif, sürtünmeli sessiz harf
FRICATIVE : English Turkish
adj. frikatif
FRICTION : English Turkish
n. friksiyon, sürtme, sürtünme, ovma, ovuşturma, ovalama, sürtüşme, anlaşmazlık
FRICTION : English Turkish
adj. sürtme, sürtünme
FRICTION FEED : English Turkish
sürtünme ile ilerleme, kağıda karşı baskı yapan bobin tarafından kağıdın yazıcının içine verilmesi
FRICTION MATCH : English Turkish
n. kibrit, sürtünme veya aşındırıcı yüzeyde ovma ile tutuşan ince ahşap veya karton ucu olan kibrit türü
FRICTION TAPE : English Turkish
n. izole bant, (Elektrik) elektrik kablolarını yalıtmak için kullanılan suya dayanıklı örtü veya yapışkan plastik bant, yalıtım sargısı
FRICTIONAL : English Turkish
adj. sürtünme ile elde edilen, sürtünme, sürtme
FRICTIONAL UNEMPLOYMENT : English Turkish
geçici işsizlik
FRICTIONALLY : English Turkish
adv. sürtünme yoluyla, sürtünme ile, birbirine karşı sürtünen iki nesnenin neden olduğu direnç ile
FRICTIONLESS : English Turkish
adj. sürtünmesiz
FRIDA : English Turkish
n. Frida, kadın ismi
FRIDA KAHLO : English Turkish
n. Frida Kahlo, (
1954) otoportreleriyle ünlü olan Meksikalı sanatçı, nakkaş Diego Rivera'nın eşi
FRIDAY : English Turkish
n. cuma
FRIDAY NIGHT : English Turkish
Cuma Gecesi, haftanın altıncı gecesi, cumartesi gününden önceki gece
FRIDAY THE 13TH : English Turkish
n. Cuma 13, herhangi bir ayın 13'üne rastlayan cuma günü ve o günün çok kötü talih olduğuna inanılan batıl inanç
FRIDAYS : English Turkish
adv. Cuma günleri, Cuma günlerinde olan, her cuma, her cuma günü olan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani