Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FRINGED : English Turkish

adj. saçaklı, püsküllü, kenarı bastırılmış

FRINGED GARMENT : English Turkish

püsküllü giysi, püskülleri veya süsleyici şeritleri olan giysi

FRINGELESS : English Turkish

adj. kenarları olmayan, püskülü olmayan

FRINGELIKE : English Turkish

adj. püsküle benzeyen, kâküle benzeyen, kenara benzeyen

FRINGY : English Turkish

adj. saçaklı, püsküllerle süslenmiş; kenarı olan

FRIPPERY : English Turkish

n. değersiz süs, süs, gösterişli söz

FRISBEE : English Turkish

n. frizbi, hoşça vakit geçirme amacıyla oyuncular arasında ileri geri atılan plastik disk

FRISCO : English Turkish

n. Frisco, (resmi olmayan) kuzey Kaliforniya'da bulunan bir şehir (ABD)

FRISETTE : English Turkish

n. saçı lülesi, alına takılan kıvırcık saç perçemi (özellikle suni)

FRISIAN : English Turkish

n. Frizyeli kimse, Frizye dili

FRISIAN : English Turkish

adj. Frizyeli, Frizye ile ilgili

FRISK : English Turkish

v. oynamak, koşuşmak, oynaşmak, kuyyruk sallamak, üstünü aramak

FRISKER : English Turkish

n. üstünü arayan kimse, üst araması yapan kimse, gizlenmiş mallar veya silahlar arayışı içinde bir kimsenin üzerini aryan kimse; dans eden kimse, hoplayan kimse

FRISKILY : English Turkish

adv. oynak bir şekilde, şen şakrak olarak, neşeli bir şekilde, canlı bir şekilde

FRISKINESS : English Turkish

n. canlılık, oynaklık

FRISKY : English Turkish

adj. oynak, oyuncu

FRISSON : English Turkish

n. ürperme, heyecan, kısa süren heyecan duygusu

FRIT : English Turkish

n. cam hamuru, çini hamuru, porselen hamuru

FRITADA : English Turkish

n. fritada, sebze ve peynir güveci; ette ve balıkta kullanılan İspanyol sosu

FRITATA : English Turkish

n. fritata, sebze ve peynir içeren büyük İtalyan omleti (Mutfak)

FRITES : English Turkish

n. patates kızartması, (Fransızca) patates cipsi, cips, sıcak yağda kavrulmuş olan patates dilimleri

FRITH : English Turkish

n. haliç

FRITTATA : English Turkish

n. frittata, sebze ve peynir içeren büyük İtalyan omleti (Mutfak)

FRITTER : English Turkish

n. etli ve sebzeli börek

FRITTER : English Turkish

v. boşa harcamak, ziyan etmek, israf etmek, parça parça doğramak