English
FUN FAIR : English Turkish
lunapark, (İngiltere İngilizcesi) festival, panayır; sergi
FUNAFUTI : English Turkish
n. Funafuti, Tuvalu'nun başkenti
FUNAI ELECTRIC CO., LTD. : English Turkish
n. Funai Electric Ltd.Şti., DVD, diğer işitsel-görsel teçhizat ve bilgisayar donatıları geliştiren ve üreten Japon şirketi (özellikle yazıcılar)
FUNAMBULIST : English Turkish
n. ip cambazı, cambaz ipi üzerinde gösteri yapan akrobat, ip cambazı
FUNBOARD : English Turkish
n. funboard, bir çeşit sörf tahtası
FUNCTION : English Turkish
n. fonksiyon, iş, işlev, görev, hizmet, amaç, yükümlülük, toplantı
FUNCTION : English Turkish
v. işlevini yerine getirmek, işlemek, çalışmak
FUNCTION KEY : English Turkish
işlev tuşu, F harfi ve sayı ile işaretlenmiş ve belirli bilgisayar programı tarafından işlem gerçekleştirmek için kullanılan özel tuş (Bilgisayar)
FUNCTION WORD : English Turkish
n. işlevsel sözcük, başlıca dilbilgisel bağ belirten kelime (yardımcı fiil, edat veya bağlaç gibi), yapı sözcüğü
FUNCTIONAL : English Turkish
adj. fonksiyonel, işlevsel, kullanışlı
FUNCTIONAL DISORDER : English Turkish
işlevsel bozukluk, etkili bir şekilde işleyememe veya davranamama
FUNCTIONAL LANGUAGE : English Turkish
işlevsel dil, fonksiyonları okumak için kullanılan programlama dili
FUNCTIONALISM : English Turkish
n. işlevcilik, nesnelerin gereksiz süsleme veya ayrıntı ile amaçlarına uymak amacıyla yapılması gerektiği inancı
FUNCTIONALIST : English Turkish
n. işlevselci kimse, işlevcilik destekçisi, bir nesnenin fonksiyonunun onun görevine etki etmesi gerektiğine inana kimse
FUNCTIONALISTIC : English Turkish
adj. işlevciliğe özgü, işlevciliğe ait veya ilgili, bir nesnenin fonksiyonunun onun görevine etki etmesi gerektiği inancına ait veya ilgili
FUNCTIONALITY : English Turkish
n. işlevsellik, fonksiyonel olma niteliği, faydalı olma; uygun bir şekilde çalışma niteliği
FUNCTIONALITY ISSUES : English Turkish
işlevsellik konuları, (bir şeyin) faydalılığı ile ilgili konular, (bir şeyin) işlevi ile ilgili konular
FUNCTIONALLY : English Turkish
adv. işlevsel olarak
FUNCTIONARY : English Turkish
n. görevli, işlevleri olan kimse
FUNCTIONATE : English Turkish
v. uygulamak, yerine getirmek; işlev gerçekleştirmek; çalışmak; hareket etmek; işlemek
FUNCTIONED AS : English Turkish
olarak işlevini yerine getirdi, olarak hareket etti, olarak kullanıldı, olarak çalıştı
FUNCTIONING : English Turkish
adj. faal, çalışan, işletilen
FUNCTIONING : English Turkish
n. çalıştırma, performans, çalışma, işletme
FUNCTIONLESS : English Turkish
adj. çalışmayan, kullanışsız veya amaçsız, işlevi olmayan
FUNCTUS OFFICIO : English Turkish
kamu görevinden ayrılmış olan, görev süresi tamamlanmış olan tayin edilmiş memur (Latince)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani