Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FUNNY THING : English Turkish

komik bir şey, eğlenceli bir şey, kahkahaya neden olan bir şey

FUNNYMAN : English Turkish

n. komedyen, komik

FUNSTER : English Turkish

n. şakacı

FUR : English Turkish

n. kürk, post, kürklü hayvan, dil pası, kireç tabakası (çaydanlık vb.)

FUR : English Turkish

v. kürk ile kaplamak, kürk ile süslemek, kireç tabakası oluşturmak

FUR AND FEATHERS : English Turkish

kürkler ve tüyler, hayvanlar ve kuşlar

FUR COAT : English Turkish

kürk

FUR HAT : English Turkish

kürk şapka, hayvan kılından yapılmış olan şapka, sarık, Yahudi baş örtüsü

FUR KID : English Turkish

n. fur kid, kendi çocuğuymuş gibi davranılan evcil hayvan, furkid

FUR LINED : English Turkish

adj. içi kürk kaplı

FUR SEAL : English Turkish

kürklü fok balığı

FURBELOW : English Turkish

n. farbala, fırfır

FURBELOWED : English Turkish

adj. farbalalı, gösterişli bir biçimde süslenmiş; fırfırlar ve farbalarla süslenmiş (örneğin, elbise)

FURBELOWS : English Turkish

n. süslü püslü şey, gösteriş

FURBISH : English Turkish

v. parlatmak, silmek, cilalamak, pırıl pırıl yapmak

FURBISH UP : English Turkish

v. parlatmak, canlandırmak, yenisi gibi yapmak

FURBISHED : English Turkish

adj. parlatılmış, cilalanmış; yenilenmiş, cilası tazelenmiş, bakımı yapılmış

FURBISHING : English Turkish

n. tefrişat, fırçalama, cilalama; yenileme, onarma

FURBISHMENT : English Turkish

n. önceki iyi haline getirme, restorasyon, yenileme, daha iyi hale getirme eylemi

FURBY : English Turkish

n. Furby, sahibi ile etkileşim içinde olan popüler elektronik gerçek olmayan evcil hayvan (küçük tüylü yaratık olarak şekillendirilmiş olan)

FURCATE : English Turkish

v. çatallanmak, ayrılmak

FURCATE : English Turkish

adj. çatallı, dallı, ayrık

FURCATION : English Turkish

n. çatallanma, dallanma

FURCULA : English Turkish

n. furkula, lades kemiği, çatal kemiği (kuşlarda)

FURCULAR : English Turkish

adj. furkula ile ilgili, lades kemiği ile ilgili (kuşlarda)