Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GAS LIGHT : English Turkish

gaz ışığı, gaz yakarak çalışan lamba, gaz yakıcısı; gaz yanması ile üretilen ışık

GAS MAIN : English Turkish

ana gaz borusu

GAS MASK : English Turkish

gaz maskesi

GAS METER : English Turkish

gaz sayacı, havagazı saati

GAS MOTOR : English Turkish

gaz motoru, gaz tarafından tahrik edilen motor

GAS OVEN : English Turkish

n. gazlı fırın, havagazı fırını

GAS PEDAL : English Turkish

n. gaz pedalı [aut.]

GAS PIPE : English Turkish

gaz borusu

GAS POCKET : English Turkish

gaz boşluğu, hava cebi

GAS POISON : English Turkish

gaz zehiri, tehlikeli gaz, zararlı gaz

GAS POISONING : English Turkish

gaz zehirlenmesi, gaz alımının neden olduğu zehirlenme, gaza maruz kalmanın neden olduğu zehirlenme

GAS PROJECTILE : English Turkish

gaz mermisi, zararlı gazlar içeren topçu mermisi

GAS PROOF : English Turkish

gaz sızdırmaz, gaza karşı korumalı, gaz sızdırmaz mahfazalı

GAS PUMP : English Turkish

n. benzin pompası

GAS RANGE : English Turkish

havagazı ocağı [amer.], havagazı fırını

GAS REGULATOR : English Turkish

gaz regülatörü, ateşleme sırasında meydana gelen gazlar serbest bırakarak otomatik ateşli silahın ateşleme oranını düzenleyen alet

GAS SHELL : English Turkish

gaz mermisi, zehirli gaz içeren patlayıcı mermi

GAS STATION : English Turkish

enzin istasyonu

GAS STATION WORKER : English Turkish

akaryakıt istasyonu çalışanı, benzinlikte çalışan kişi

GAS STOVE : English Turkish

gaz ocağı, gaz sobası

GAS TANK : English Turkish

gaz deposu, benzin deposu

GAS TURBINE : English Turkish

gaz türbini, gaz yakarak çalışan makine

GAS UP : English Turkish

v. benzin almak

GAS WARFARE : English Turkish

gaz harbi, savaş sırasında zehirli gaz kullanımı

GAS WELDING : English Turkish

n. oksijen kaynağı