Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GARY KASPAROV : English Turkish

n. Gary Kasparov (1963'da Gari Weinstein olarak doğan), 1985'te şimdiye kadar en genç dünya şampiyonu olan Azeri satranç oyuncusu

GAS : English Turkish

n. gaz, havagazı, benzin, grizu, gaz pedalı, boş lâf, övünme, atıp tutma, hava civa, matrak şey, eğlenceli şey

GAS : English Turkish

v. gaz vermek, benzin almak, atıp tutmak, övünmek, saçmalamak

GAS AMMUNITION : English Turkish

gaz cephanesi, çarpışma sonucu zararlı kimyasallar bırakan patlayıcılar (kimyasal silah türü)

GAS BOMB : English Turkish

gaz bombası

GAS BRACKET : English Turkish

n. gaz desteği, duvardan çıkan bir veya daha fazla gaz memesi olan boru

GAS BURNER : English Turkish

gaz memesi, bek

GAS CHAMBER : English Turkish

gaz odası

GAS CHAMBERS : English Turkish

gaz odaları, II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin kurduğu imha kaplarında içlerinde öldürücü gaz akıtılan odalar

GAS CHROMATOGRAPHY : English Turkish

n. gaz kromatografisi, analiz amacıyla gaz aracılığı ile yapılan kromotografi

GAS COAL : English Turkish

havagazı kömürü

GAS COKE : English Turkish

n. havagazı kömürü atığı

GAS COOKER : English Turkish

havagazı ocağı, gazlı fırın

GAS CYLINDER : English Turkish

tüp

GAS ENGINE : English Turkish

gaz motoru, gaz tarafından tahrik edilen motor

GAS FIRED : English Turkish

adj. gazla çalışan

GAS FITTER : English Turkish

havagazı tesisatçısı

GAS FITTING : English Turkish

n. havagazı tesisatı

GAS FITTINGS : English Turkish

n. havagazı armatürleri

GAS FURNACE : English Turkish

gaz fırını, gaz yakıtı yakan fırın

GAS GANGRENE : English Turkish

n. gazlı kangren

GAS GRENADE : English Turkish

el gaz bombası, zehirli gaz salan el bombası

GAS GRILL : English Turkish

gazlı ızgara

GAS HEATER : English Turkish

gazlı ısıtıcı, gaz sobası

GAS HEATING : English Turkish

n. gazla ısıtma