Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GDI : English Turkish

grafik aygıtları ara yüzü, grafik nesneleri göstermek ve onları çıkış aygıtlarına aktarmak için olan Windows standardı (monitörler, yazıcılar, vs.)

GDM : English Turkish

gebeliğe bağlı şeker hastalığı, (Medikal) önceden şeker hastası olmayan kadınlarda hamilelik sırasında ortaya çıkan şeker hastalığı türü (çoğu zaman hamilelik sonra erdiğinde kan şekeri seviyesi normale döner)

GDN : English Turkish

gardiyan, koruma

GDNS : English Turkish

ahçeler, adreslerde kullanılan "Gardens" kelimesinin kısaltması

GDP : English Turkish

gayri safi yurt içi hasıla, yabancı yatırım ödemeleri hariç bir ülkenin bir yıl içerisinde ürettiği ürün ve hizmetlerin toplamı (Ekonomi)

GDR : English Turkish

sırıtmak, batmak ve koşmak, gülümsemek, çökmek ve uçup gitmek (İnternet Argosu)

GDR : English Turkish

Demokratik Almanya Cumhuriyeti, Doğu Almanya, orta Avrupa'da bulunan eski ülke (Almanya'nın II. Dünya Savaşı sonrası bölünmesinden sonra ortaya çıkan, 1990'da batı Almanya ile birleşmiştir)

GDS : English Turkish

ticari mallar, mal mülk, ticari eşya

GE : English Turkish

General Electric, büyük Amerikan şirketi, önde gelen elektrikli aletler ve elektronik araç gereçler üreticisi

GE'EZ : English Turkish

n. Geez, Etiyopyaca, Etiyopya Hristiyan Kilisesi dini törenleri sırasında kullanılan Etiyopya dilinin eski şekli

GEAN : English Turkish

n. yabani kiraz

GEANTICLINE : English Turkish

n. geniş yukaç, yerkabuğunun yükseltilmiş yüzeyi

GEAR : English Turkish

n. vites, dişli, takım, donanım, çalışma, teçhizat, alet edevat, pılı pırtı, eşya, koşum takımı

GEAR : English Turkish

v. vitese takmak, vites değiştirmek, uydurmak, ayarlamak, oturtmak, koşum takmak, uymak, oturmak, tam olmak

GEAR BOX : English Turkish

dişli kutusu, otomobilde hareketi sağlamak için birbirine geçmiş dişliler sistemi içeren küçük kutu

GEAR CHANGE : English Turkish

n. vites değiştirme

GEAR CHANGING : English Turkish

vites değiştirme, hız veya vitesleri değiştirme (bisiklette, arabada, vs.)

GEAR DOWN : English Turkish

vites küçültmek

GEAR LEVEL : English Turkish

vites seviyesi, (İngiltere İngilizcesi) vites değiştirme

GEAR LEVER : English Turkish

vites kolu

GEAR SHIFT : English Turkish

vites değiştirme, vites kolu

GEAR TOWARD : English Turkish

-e doğru sürmek, yönünde seyretmek

GEAR UP : English Turkish

vites büyütmek, koşum takmak

GEAR UP FOR THE ELECTION CAMPAIGN : English Turkish

seçim kampanyası için çalışma etkinliğini artırma, seçim kampanasına hazırlanma

GEAR WHEEL : English Turkish

dişli çark, başka dişli çarkın içine giren dişli çark