Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GEEK : English Turkish

n. geek, garip hareketler yapan karnaval oyuncusu; (Bilgisayar, İnternet) Internet "delisi", bilgisayar veya İnternet bağımlısı olan kimse, bilgisayar bilgisi olan kimse; inek öğrenci, popüler olmayan veya tuhaf kimse (Argo)

GEEK TALK : English Turkish

zamanın çoğunu bilgisayar başında geçiren insanlar arasındaki sohbet, bilgisayar meraklısı olan kişiler arasındaki konuşma, bilgisayar bilgisi olan kişiler arasındaki sohbet

GEEKY : English Turkish

adj. bilgisayar kurdu olan kişilerle ilgili, bilgisayar meraklılarıyla ilgili, bilgisayar uzamanı olan kişilerle ilgili

GEELDIKKOP : English Turkish

n. koyunlarda görülen bir hastalık, bazı bitkileri yemeye takiben ışığa karşı duyarlılaştırmanın neden olduğu Güney Afrika’da koyunlarda görülen akut fotodinamik bir hastalık (akut sarılık ve ciddi yüz ödemi ile tanımlanan)

GEESE : English Turkish

n. aptallar

GEESE FATTENING : English Turkish

kaz besiciliği, kazları kesmek için besiye çekmek (özellikle ezme yapmak için)

GEET : English Turkish

n. geet, jet, düğümeler ve dekoratif parçalar yapmak için kullanılan çok sert kömür şekli (Eski kullanım)

GEEZ : English Turkish

interj. aman tanrım!, müthiş!, hay Allah! (şaşkınlık haykırışı)

GEEZE BAG : English Turkish

geeze bag, (Argo) yaşlı kimse

GEEZER : English Turkish

n. ilginç ihtiyar, moruk

GEFEN : English Turkish

n. Gefen, soyadı (İbranice)

GEFFREY : English Turkish

n. Geffrey, erkek ismi (Geoffrey isminin bir şekli)

GEFILTE : English Turkish

n. balıklı börek türü, birlikte küçük köfte şeklinde karıştırılmış ve balık suyunda hafif ateşte pişirilmiş taban balığı ve başka malzemelerden oluşan yemek

GEFILTE FISH : English Turkish

gefilte fish, taban balığı köftesi

GEFORCE : English Turkish

n. GeForce, Nvidia tarafından üretilen ekran kartları ve grafik hızlandırıcılar serisi ismi (Bilgisayar)

GEGENSCHEIN : English Turkish

n. karşıgün, (Astronomi) karşıgün, güneş konumunun tam karşısında ekliptiğe yakın gece göğünde sönük ışıldayan işaret

GEHENNA : English Turkish

n. cehennem

GEHRIG : English Turkish

n. Gehrig, soyadı; Henry Louis Gehrig (
1941), ABD’li beysbol oyuncusu, dört defa En değerli Oyuncu Ödülü sahibi olan

GEIGER : English Turkish

n. Geiger, soyadı; Hans Geiger (
1947), Alman fizikçi, Geiger sayacının geliştiricilerinden biri

GEIGER COUNTER : English Turkish

gayger sayacı

GEIGER-MULLER COUNTER : English Turkish

Geiger-Müller sayacı, radyoaktivite varlığını ve yoğunluğunu belirleme cihazı, Geiger sayacı

GEISHA : English Turkish

n. geyşa

GEL : English Turkish

n. jel, jöle, koloit, pelte

GEL : English Turkish

v. jelleşmek, jöleye dönüşmek

GELATE : English Turkish

v. jelleşmek, jöle haline gelmek; pıhtılaşmak; jele dönüşmek