Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GAZEBO : English Turkish

n. balkon, taraça, manzaralı balkon, kule

GAZED INTO THE DISTANCE : English Turkish

gözünü dikerek uzağa baktı, ufka doğru baktı

GAZEHOUND : English Turkish

n. av köpeği, kurbanını kokusunu alarak değil de gözlemleyerek kovalayan ve avlayan tazı

GAZELLA : English Turkish

n. ceylan, ceylanlar ve antilopları içeren hayvanlar sınıfı

GAZELLE : English Turkish

n. ceylân, ahu

GAZER : English Turkish

n. gözünü dikip bakan kimse, dik dik bakan kimse, bakakalan veya seyreden kimse

GAZETTE : English Turkish

n. gazete, resmi gazete

GAZETTE : English Turkish

v. resmi gazetede yayınlamak

GAZETTEER : English Turkish

n. coğrafya sözlüğü, gazeteci

GAZILLION : English Turkish

n. aşırı derecede fazla, (Argo) son derece büyük miktar, belirsiz sayı

GAZINGLY : English Turkish

adv. sabit bakarak, dik dik bakarak, dikkatle bakarak, uzun süreli bakış ile

GAZOGENE : English Turkish

n. gaz üreticisi

GAZPACHO : English Turkish

n. gaspaço (soğuk domates çorbası)

GAZUMP : English Turkish

n. satış aşamasında evin fiyatını artırmak

GB : English Turkish

Büyük Britanya, batı Avrupa kıtasının sahillerine yakın olan büyük ada; Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan anayasal monarşi

GB : English Turkish

n. Gb, bir milyar bayt (Bilgisayar)

GBP : English Turkish

İngiliz sterlini, Büyük Britanya'da ana para birimi

GBYTE : English Turkish

n. Gigabayt, (Bilgisayar) bir milyar bayt; 1024 megabayt ya da 1,073,741,824 bayta eşit olan enformasyon birimi

GCA : English Turkish

yerden kontrollü yaklaşma, fırtınalı havada pilota son yaklaşma için gözetleme ve hassas yaklaşma radarı kullanarak kusursuz yol gösterimi sağlandığı uçak inişi

GCE : English Turkish

genel eğitim sertifikası, (İngiltere İngilizcesi) ortaokul sınavı, İngiltere’de değişik branşlarda ve özellikle 16 yaşına doğru girilen genel sınav (1998’den önce yürürlükte olan)

GCI : English Turkish

Uluslararası Yeşil Haç, 1993'te insan kaynaklı çevre felaketlerini önlemek, çevre tehlikelerinin farkında olunması ve çevre yasasının gelişimini savunmak için kurulan sivil çevre örgütü

GCS : English Turkish

Glasgow Koma Skalası, (Medikal) kafa yaralanmaları olan hastaların nörolojik tepkilerini ölçmek için kullanılan sayısal ölçek (gözlerini açma, verbal yanıt verme, hareket etme değerlendirmeleri üzerine kurulmuştur)

GCSE : English Turkish

genel orta öğretim sertifikası, (İngiliz) lise diploması

GD : English Turkish

Gadolinyum, (Kimya) gadolinyum kimyasal elementinin sembolü

GDANSK : English Turkish

n. Gdansk, kuzey Polonya'da bulunan liman şehri