Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GAVE HIM EVERYTHING : English Turkish

ona her şeyi verdi, ona vermesi gereken her şeyi temin etti; şu anda sahip olduğu her şeyi ona verdi

GAVE HIM GUARANTEES : English Turkish

ona garanti verdi, vaatler sundu, ona teminat verdi

GAVE HIM HELL : English Turkish

onun canına okudu, onun işini zorlaştırdı; ona çıkıştı, onu azarladı

GAVE HIM HER HEART : English Turkish

ona kalbini verdi, ona aşık oldu

GAVE HIM HIS DUE : English Turkish

ona hakkını verdi, ona hak ettiğini verdi

GAVE HIM HIS OK : English Turkish

ona onay verdi, unu uygun buldu

GAVE HIM LIFE : English Turkish

ona hayat verdi, onu yarattı, onu doğurdu, onu var etti

GAVE HIM NO REASON TO : English Turkish

ona – için sebep göstermedi, ona – için gerçek mazeret göstermedi

GAVE HIM POWER OF ATTORNEY : English Turkish

ona temsil yetkisi verdi, ona yasal yetki verdi

GAVE HIM SHELTER : English Turkish

ona kalacak yer sağladı, ona barınak veya sığınak yeri sağladı; ona ögeler için kapak sağladı

GAVE HIM THE FLOOR : English Turkish

sözü ona verdi, ona konuşma hakkı verdi

GAVE HIM THE GREEN LIGHT : English Turkish

ona yeşil ışık yaktı, ona devam etmesini söyledi

GAVE HIM THE SACK : English Turkish

onunla ilişiği kesti, onu işten kovdu, onu işten attı

GAVE HIM TIME : English Turkish

ona zaman tanıdı, ona daha fazla zaman sağladı, ona vade verdi, ona erteleme imkanı verdi

GAVE HIM WHAT HE DESERVED : English Turkish

ona hakkettiğini verdi, ona haddini bildirdi

GAVE HIS LIFE FOR : English Turkish

- kurbanı oldu,
için hayatını feda etti, hayatını
için adadı

GAVE HIS OK : English Turkish

onay verdi, desteğini sundu, uygun buldu, kabul etti

GAVE HIS WORD : English Turkish

vaat etti, söz verdi, yemin etti

GAVE IN : English Turkish

pes etti, boyun eğdi, ödün verdi, karşı koyamadı, itaat etti

GAVE IT SOME THOUGHT : English Turkish

onu iyice düşündü, onu hesaba kattı, üzerinde düşünüp taşındı, zerinde derinlemesine düşündü, onun hakkında uzun uzun düşündü

GAVE IT UP : English Turkish

ondan vazgeçti, denemeyi durdurdu

GAVE MEANING : English Turkish

anlam verdi, önem kazandı, anlam kattı, değer kazandı

GAVE MORE TIME : English Turkish

daha fazla zaman verdi, ek zaman sağladı, (kötü bir şeyi) geciktirdi, vade veya erteleme imkanı sağladı

GAVE NOTICE : English Turkish

ildirdi, önceden haber verdi, uyardı, önceden ilan etti

GAVE PERMISSION : English Turkish

izin verdi, yetki verdi, olanak sağladı, rıza gösterdi, yeşil ışık yaktı