Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GO INTO DIVISION : English Turkish

v. ikiye ayrılmak

GO INTO HIGH GEAR : English Turkish

ir işi hızlı yapmaya başlamak, enerjik bir şekilde çalışmaya başlamak; son hızla yolculuk yapmak

GO INTO HYSTERICS : English Turkish

n. isterikleşmek, sinir krizi geçirmek

GO INTO LIQUIDATION : English Turkish

kapanmak, tasfiye edilmek

GO INTO MOURNING : English Turkish

yas tutmak, ölen kimse için çok üzülmek

GO INTO PARLIAMENT : English Turkish

meclise girmek, parlamento üyesi olmak, milletvekili seçilmek

GO INTO PARTICULARS : English Turkish

ayrıntıya girmek, ayrıntıları belirtmek

GO INTO POLITICS : English Turkish

siyasete atılmak

GO INTO RAPTURES : English Turkish

kendinden geçmek, mest olmak

GO INTO RHAPSODIES : English Turkish

v. coşkuyla anlatmak, anlata anlata bitirememek

GO INTO SPLINTERS : English Turkish

v. parçalanmak, dağılmak

GO INTO THE DISCARD : English Turkish

v. unutulmak, zihinlerden silinmek

GO INTO THE MATTER : English Turkish

konuyu incelemek

GO IT BLIND : English Turkish

düşünmeden hareket et, ("Poker" oyununda) tartışmayı veya üzerinde durmayı bırakma (eğer oyuncu "düşünmeden hareket etmeyi" seçerse kâğıtlarına bakmadan önce bopu iki misli yapar. Eğer diğer oyuncular bu durumu görmeyi reddederlerse o oyuncu bopu kazanır)

GO JUMP IN A LAKE : English Turkish

defol, defol git buradan, çek git (çoğu kez mizah şeklinde kullanılan ifade)

GO JUMP OFF A CLIFF : English Turkish

defol, defol git buradan, çek git (çoğu kez mizah şeklinde kullanılan ifade)

GO KART : English Turkish

yarış arabası (ufak)

GO LIKE HOT CAKES : English Turkish

peynir ekmek gibi satılmak, çok çabuk satın alınan veya satılan

GO LIMP : English Turkish

v. gevşemek, güçsüzleşmek

GO LOCO : English Turkish

v. tepesi atmak, kafayı yemek, çıldırmak, aklını kaçırmak

GO MAD : English Turkish

cinnet geçirmek, delirmek, çıldırmak, aklını kaçırmak, çok sinirlenmek

GO METRIC : English Turkish

v. metrik sistem kullanmak, metre sistemi uygulamak

GO MISSING : English Turkish

kaybolmak, ortadan kaybolmak

GO NUTS : English Turkish

kafayı yemek

GO OFF : English Turkish

çıkmak, çürümek, ateş almak, patlamak, başlamak, kahkahayı basmak, bozulmak, ekşimek, kesilmek, sönmek, çoğalmak