Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GO OVER BIG : English Turkish

v. büyük iş başarmak, üstesinden gelmek

GO OVER SMTH. WITH A FINE COMB : English Turkish

ince eleyip sık dokumak, kılı kırk yarmak

GO OVER THE CLIFF : English Turkish

atmak, topu atmak

GO OVER TO THE DEFENSIVE : English Turkish

savunmaya geçmek, savunma durumunda olmak, korunmak

GO OVER TO THE MAJORITY : English Turkish

çoğunluğun tarafına geçmek, çoğunluğun tarafını tutmak

GO OVER WITH A FINE-TOOTHED COMB : English Turkish

ince eleyip sık dokumak, titizlikle kontrol etmek, dikkatlice denetlemek

GO OVERBOARD : English Turkish

aşırıya kaçmak, bir şeyi abartılı bir şekilde yapmak (özellikle aşırı derecede hevesli olma sonucu olarak); ölçüyü kaçırmak

GO PAST : English Turkish

direk geçmek, yoldan geçmek, uğramak; akıp gitmek (zaman)

GO PHUT : English Turkish

suya düşmek, tamamen bozulmak, mahvolmak

GO PIT A PAT : English Turkish

v. pıt pıt atmak

GO PLACES : English Turkish

dünyayı gezmek, dünyayı dolaşmak, seyahat etmek; başarmak (Argo)

GO POP : English Turkish

patlamak, infilak etmek

GO POSTAL : English Turkish

tepesi atmak, çok sinirlenmek, küplere binmek ve şiddetli tepki vermek

GO PUBLIC : English Turkish

halka açılmak, piyasaya hisse senedi sürmek, bilgileri halka açıklamak

GO RED : English Turkish

v. kızarmak, kırmızılaşmak, kızıllaşmak

GO REGULARLY : English Turkish

v. gidip gelmek

GO ROUND : English Turkish

etrafında dolaşmak, kurcalamak, yeterince olmak

GO SCOT-FREE : English Turkish

ceza almamak, ceza almadan serbest kalmak; sağ salim kurtulmak

GO SHARES : English Turkish

paylaşmak

GO SHOPPING : English Turkish

dükkânları dolaşmak, alışverişe çıkmak, piyasayı araştırmak, çarşıya çıkmak

GO SLOW : English Turkish

iş yavaşlatma eylemi, işi ağırdan alma

GO SLOW STRIKE : English Turkish

n. iş yavaşlatma eylemi, bir şeyi protesto etmek için geçici olarak iş veya hizmet vermeyi yavaşlatma

GO SLUMMING : English Turkish

fakir semtleri hayır için dolaşmak, gecekondu mahallesini dolaşmak

GO SMASH : English Turkish

iflas etmek, mahvolmak, bozguna uğramak

GO SMB.'S WAY : English Turkish

v. aynı yöne gitmek, bildiğini okumak, istediği gibi olmak, kendi yoluna gitmek, tam istediği gibi gelişmek