Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GO TO SCALE AT 100 KILOS : English Turkish

v. yüz kilo gelmek

GO TO SCHOOL : English Turkish

okula gitmek, eğitim görmek, öğrenim kurumuna gitmek

GO TO SEA : English Turkish

denizci olmak, denize açılmak; deniz yolculuğuna çıkmak

GO TO SEED : English Turkish

kuvvetten düşmek, eski gücünü kaybetmek, tohuma kaçmak

GO TO SLEEP : English Turkish

yatmak, uyumak, uykuya dalmak, uyuşmak, karıncalanmak

GO TO STOOL : English Turkish

üyük aptese çıkmak, kaka yapmaya gitmek

GO TO THE ANT : English Turkish

Karınca gibi çalış, örnek olarak karıncanın çalışkanlığını al

GO TO THE ANT THOU SLUGGARD : English Turkish

karıncayı örnek al ve akıllı ol, tembel olmaya devam edeceğine çalışkan karıncayı kendine örnek al

GO TO THE BAD : English Turkish

kötü yola sapmak, baştan çıkmak

GO TO THE BATHROOM : English Turkish

v. lavaboya gitmek, (Kanada & Amerikan Argosu) işemek; dışkılamak

GO TO THE BLOCK : English Turkish

v. idam edilmek, kafası kesilmek

GO TO THE BOTTOM : English Turkish

dibe inmek, en alçak kısmına kadar dalmak, batmak

GO TO THE COUNTRY : English Turkish

seçime gitmek, genel seçime gitmek, referandum yapmak, insanlara sormak

GO TO THE DEUCE : English Turkish

interj. cehennem ol

GO TO THE DEVIL : English Turkish

cehennem olmak

GO TO THE DOGS : English Turkish

hayatı kaymak, mahvolmak, sefalete düşmek

GO TO THE LAND OF NOD : English Turkish

v. uyuklamak, şekerleme yapmak

GO TO THE LAW : English Turkish

kanuna başvurmak, yardım için kanun makamlarına başvurmak (polis, mahkeme, vs.)

GO TO THE MOVIES : English Turkish

sinemaya gitmek, film izlemek için sinemaya gitmek

GO TO THE PICTURES : English Turkish

sinemaya gitmek, film izlemeye gitmek, sinemaya gitmek

GO TO THE POLL : English Turkish

v. seçime gitmek

GO TO THE POLLS : English Turkish

sandığa gitmek, oy kullanmak

GO TO THE PRESIDENT : English Turkish

cumhurbaşkanına sunmak, cumhurbaşkanına bildirmek, cumhurbaşkanına başvurmak (bilgi, istek, vs. ile)

GO TO THE SCAFFOLD : English Turkish

darağacına gitmek, asılmak

GO TO THE WALL : English Turkish

zor duruma düşmek, altta kalmak, yenilmek, iflas etmek