Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GO WRONG : English Turkish

ozulmak, istenen sonucu vermemek, ters gitmek

GO YELLOW : English Turkish

v. sararmak

GOA : English Turkish

n. Goa, Hindistan'ın batı kıyısında bulunan il

GOA : English Turkish

n. goa, Tibet’e özgü olan ceylan türü

GOAD : English Turkish

n. öküz dürtme değneği, üvendire, rahatsız eden şey

GOAD : English Turkish

v. dürtmek, rahatsız etmek, kışkırtmak, teşvik etmek

GOAD ON : English Turkish

v. rahatsız etmek, kışkırtmak, teşvik etmek

GOADING : English Turkish

n. dürtme

GOAF : English Turkish

n. kuru ot, ot yığını, saman yığını; (Madencilik) mineralin kısmen veya tamamen çıkarılmış maden bölümü

GOAL : English Turkish

n. amaç, hedef, gol, ideal, sayı, kale, erek

GOAL AREA : English Turkish

kale önü

GOAL IN LIFE : English Turkish

irinin hayattaki amacı, birinin hayattaki arzusu, hayattaki hevesi

GOAL KICK : English Turkish

penaltı vuruşu, ofansif takım üyelerinden biri topu dip çizgi üzerinden vurduğu zaman defans takımına verilen penaltı vuruşu (Futbol)

GOAL LINE : English Turkish

kale çizgisi

GOAL POST : English Turkish

kale direği

GOAL SCORER : English Turkish

n. golcü

GOALBALL : English Turkish

n. goalball, görme engelli çocuklar tarafından hareket ettiği zaman ses çıkaran topla oynanan oyun

GOALEE : English Turkish

n. file bekçisi, kaleci, topun veya buz hokeyi diskinin girmesini engellemek için kale girişini koruyan kimse (Spor)

GOALGETTER : English Turkish

n. ne istediğini bilen kimse, iş bitirici kimse, amaçları doğrultusunda hareket eden kimse

GOALIE : English Turkish

n. kaleci

GOALKEEPER : English Turkish

n. kaleci

GOALMOUTH : English Turkish

n. kale ağzı

GOALPOST : English Turkish

n. kale direği, kaleyi oluşturan iki direkten biri (Spor)

GOALSCORER : English Turkish

n. golcü, bir spor oyununda gol atan kimse (İngiltere İngilizcesi)

GOALTENDER : English Turkish

n. kaleci, file bekçisi, kaleci, topun veya buz hokeyi diskinin girmesini engellemek için kale girişini koruyan kimse (Spor)