Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GOOD REVIEWS : English Turkish

iyi eleştiri yazıları, iyi değer biçme, olumlu değerlendirme

GOOD RIDDANCE : English Turkish

çok şükür gitti, birinden kurtulduğunda memnun olmak, birinden kurtulduğuna sevinmek

GOOD SAMARITAN : English Turkish

merhametli kimse, şefkâtli insan

GOOD SELLER : English Turkish

n. iyi satılan mal

GOOD SENSE : English Turkish

sağduyu, aklıselim

GOOD SHEPHERD : English Turkish

n. hazreti İsa

GOOD SHOOT : English Turkish

n. atıcı

GOOD SITE FOR A PICNIC : English Turkish

piknik yapmak için güzel yer, piknik yapmak için hoş yer

GOOD SPORT : English Turkish

olgun ve uyumlu kimse, kibar ve centilmence davranan kimse

GOOD STUDENT : English Turkish

iyi öğrenci, çalışkan öğrenci, başarılı öğrenci, yetenekli öğrenci

GOOD TASTE : English Turkish

eğeni, lezzet, zevk, tad

GOOD TEMPER : English Turkish

iyi huy, hoş yapı, iyi ruh hali

GOOD TEMPERED : English Turkish

iyi huylu, uysal, yumuşak başlı

GOOD TEMPLAR : English Turkish

n. içki karşıtı bir dernek

GOOD TIME : English Turkish

hoş zaman, neşe, eğlenme, eğlence

GOOD TIME CHARLIE : English Turkish

n. zevk düşkünü kimse, sefa pezevengi

GOOD TO HIS WORD : English Turkish

sözüne sadık, vaatlerini yerine getiren, verdiği sözü tutan

GOOD TO SEE YOU AGAIN : English Turkish

seni yeniden gördüğüme sevindim, seni bir daha görmek memnuniyet verici

GOOD WAY : English Turkish

iyi yöntem, uygun metot, tatmin edici yaklaşım, iyi davranış, izlenecek iyi yol

GOOD WILL : English Turkish

hüsnüniyet, iyi niyet

GOOD WINE : English Turkish

güzel şarap, nefis şarap, yüksek kalitedeki şarap

GOOD WORD : English Turkish

n. iyi söz, uygun ifade veya uyarı, tavsiye

GOOD WORK : English Turkish

iyi çalışma, iyi iş, güzel iş, iyi yapılmış iş

GOOD WORKS : English Turkish

hayır işleri

GOOD'S ACRE : English Turkish

n. mezarlık