Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GOOD IDEA : English Turkish

iyi fikir, mükemmel düşünce, büyük plan, güzel düşünce

GOOD IMITATION : English Turkish

iyi taklit, iyi kopya, tam benzetme, tam kopya

GOOD IMPRESSION : English Turkish

iyi izlenim, hafızada olumlu izlenim veya etki bırakmak

GOOD INCOME : English Turkish

iyi gelir, uygun gelir, iyi maaş

GOOD INTENTION : English Turkish

iyi amaç, saygıdeğer gaye

GOOD INVESTMENT : English Turkish

iyi yatırım, gelecekte iyi geri ödeme veya kazanç sağlayacak yatırım

GOOD JOB : English Turkish

n. iyi iş, ince iş, iyi bir şekilde yerine getirişmiş görev

GOOD JOKE : English Turkish

güzel fıkra, komik fıkra, eğlenceli espri

GOOD LAD : English Turkish

iyi delikanlı, terbiyeli oğlan

GOOD LIFE : English Turkish

iyi hayat standardı, yüksek yaşam standardı, hoş yaşam tarzı

GOOD LIVING : English Turkish

iyi yaşama

GOOD LOOKER : English Turkish

hoş görünen, çekici kimse, yakışıklı erkek, güzel kadın

GOOD LOOKING : English Turkish

iyi görünümlü, yakışıklı, güzel

GOOD LOOKS : English Turkish

hoşluk, çekicilik, güzellik, yakışıklılık

GOOD LOSER : English Turkish

aşarısızlığı kabul eden kimse, başarısızlığı şerefle kabul edebilen kimse, centilmence kaybeden kimse

GOOD LUCK : English Turkish

n. iyi şans, şans, uğur

GOOD LUCK! : English Turkish

interj. Bol Şans! İyi talihle karşılaşmanı diliyorum, inşallah başarılı olursun!, Her şey iyi olsun!

GOOD MAN : English Turkish

iyi adam

GOOD MANNERS : English Turkish

terbiyeli olma, görgü

GOOD MANY : English Turkish

adv. oldukça, değişik, birçok, bir hayli

GOOD MATCH : English Turkish

iyi uyum, uyumlu çift

GOOD MEMORY : English Turkish

iyi hafıza, doğru hatırlama, doğru anımsama

GOOD MIXER : English Turkish

uyumlu kimse, dostça davranan kimse, diğerleriyle iyi geçinen kimse

GOOD MONEY : English Turkish

iyi para, büyük para miktarı; nakit, geçerli para

GOOD MOOD : English Turkish

keyfi yerinde, neşeli yapı, keyifli ruh hali, iyi hissetme, iyi huy