Multilingual Turkish Dictionary English

iyi haber çabuk yayılır, insanların olumlu ve hoşa giden bir haberi konuşmacılar ve dinleyiciler zinciri içerisinde hevesli bir şekilde aktardıkları için çabuk duyulması

GOOD NIGHT : English Turkish

iyi geceler

GOOD NIGHT KISS : English Turkish

iyi geceler öpücüğü, bir buluşmanın sonunda gerçekleşen öpücük

GOOD OFFICES : English Turkish

iyi niyetle yapılan girişim, yardım, bir tartışmada arabuluculuk

GOOD OLD TIMES : English Turkish

nerde o eski günler, bir şeyin şerefli günleri, mutluluk günleri, eskide kalan mutlu günler

GOOD OMEN : English Turkish

iyi alamet, olumlu işaret, hoşa giden belirti, hayırlı uyarı

GOOD OPPORTUNITY : English Turkish

iyi fırsat, uygun zaman, iyi şans

GOOD PENNYWORTH : English Turkish

iyi pazarlık, harcanılan paraya değer, kelepir, buluş

GOOD PORTION : English Turkish

iyi pay, dolgun miktar

GOOD POSTURE : English Turkish

iyi duruş, vücudun uygun konumlandırılması

GOOD PRESS : English Turkish

olumlu eleştiri, olumlu eleştiri yazısı, iyi bildiri

GOOD PSYCHOLOGY : English Turkish

n. sağlıklı psikolojik durum, iyi ruh hali

GOOD QUESTION : English Turkish

güzel soru, ilginç nokta, önemli soru

GOOD REPUTATION : English Turkish

iyi şöhret, bir kimsenin iyi adı, saygın itibar

GOOD RETURN ON ONE'S CAPITAL : English Turkish

servetinden iyi getiri sağlamak, mülkiyetinden iyi kazanç elde etmek