English
GOOSESTEP : English Turkish
v. kaz adımlarına benzer şekilde yürümek, ayakların yükseğe kaldırılmış ve dosdoğru bir şekilde yürümek
GOOSEY : English Turkish
n. kaz kafalı kimse, aptal tip
GOOSY : English Turkish
adj. kaz gibi, kaza benzeyen; kaza ait veya ilgili; kaza özgü; ahmak; aptal; (Argo) gıdıklanır, gıdıklamaya duyarlı; tedirgin, sinirli, gergin
GOP : English Turkish
ABD Cumhuriyetçi Parti, Cumhuriyetçi Partisi'nin takma adı (ABD)
GOPAK : English Turkish
n. gopak, hopak, Ukrayna’ya özgü halk dansı
GOPHER : English Turkish
n. bir tür kaplumbağa, sincap (güney amerika), kırma demiri, nuh'un gemisinin kerestesi
GOPHER : English Turkish
v. kırma yapmak, kıvırmak
GOPHER SNAKE : English Turkish
n. keseli yılan
GOPHER SYSTEM : English Turkish
Gopher sistemi, İnternet'te yazımsal bilgi ağı
GOPHERSPACE : English Turkish
n. gopherspace, İnternette metinsel bilgi ağı (Bilgisayar)
GOPHERWOOD : English Turkish
n. sarı ağaç
GOPIK : English Turkish
n. gopik, yüz manata eşit olan Azerbaycan para birimi
GORAL : English Turkish
n. goral, (Zooloji) güneydoğu Asya’nın dağlık bölgelerinde yaşayan dağkeçisine benzeyen kısa boynuzlu keçi antilobu
GORBACHEV : English Turkish
n. Gorbachev, soyadı; Mikhail Sergeyevich Gorbachev (1931 doğumlu), Sovyet politikacısı, Sovyetler Birliği cumhurbaşkanı (
1991), 1990 Nobel Barış Ödülü sahibi
GORBATCHOV : English Turkish
n. Gorbatchov, Rus soyadı; Mikhail Sergeyevich Gorbachev (1931 doğumlu) Sovyet politikacısı, Sovyetler Birliği cumhurbaşkanı (
1991), 1990 Nobel Barış Ödülü sahibi
GORBLIMEY : English Turkish
interj. hadi ya, (Resmi olmayan İngiltere İngilizcesi) şaşkınlık haykırışı, şaşkınlık ifadesi, vay canına (ayrıca gorblimy)
GORBLIMY : English Turkish
interj. hadi ya, (Resmi olmayan İngiltere İngilizcesi) şaşkınlık haykırışı, şaşkınlık ifadesi, vay canına (ayrıca gorblimey)
GORBY : English Turkish
n. Gorby, (aşağılayıcı Kanada argosu) Kanada kültürü hakkında çok bilgisiz olan ve klişelere inanan herhangi biri ya da turist
GORCOCK : English Turkish
n. orman horozu, orman tavuğu
GORDIAN : English Turkish
adj. Gordius ile ilgili, sadece Asya'nın gelecek kralı tarafından çözümlenebilecek karışık bir düğüm bağlayan Phrygia Kralı Gordius ile ilgili olan (Yunan Mitolojisi); zorluk ve karmaşıklık açısından kördüğüme benzeyen
GORDIAN KNOT : English Turkish
n. kördüğüm, sadece Asya'nın gelecek kralı tarafından çözümlenebilecek karışık bir düğüm bağlayan Phrygia Kralı Gordius ile ilgili olan (Yunan Mitolojisi); zor ve karmaşık sorun, görünürde çözümlenemeyecek olan sorun
GORDIUS : English Turkish
n. Gordius, kördüğümü bağlayan Yunan Mitolojisi Kralı (bir kâhin düğümü kim çözerse Asya'yı o yöneteceği kehanetinde bulunmuştur)
GORDON : English Turkish
n. Gordon, erkek ismi
GORE : English Turkish
n. Gore, soyadı; Al Gore (1948 doğumlu), Clinton yönetimi sırasında Amerika Birleşik Devleti cumhurbaşkanı yardımcısı, ABD Temsilciler Meclisi ve ABD Senatosu eski üyesi
GORE : English Turkish
n. kan pıhtısı, peş (kumaş), üçgen kumaş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani